Erdal Türkkan, Kendisini Arayan Çocuk kitabında, akıcı Türkçesiyle 50 li yıllarda, Konya' nin Seydişehir kasabasında, geçen çocukluk anılarını anlatırken, hem o dönemin çocuğunun günlük hayatı nasıl şekillendirdiğine ve yeteneklerini nasıl zenginleştirdiğine ilişkin ayrıntıları aktarıyor, hem de bir dönemin çocuğa bakışını ortaya koyuyor.
Yazar, öğretmen olan anne, babasının, onun kendi yeteneklerini ve eğilimlerini keşfetme ve geliştirme serüveninde, koruyucu ve yol açıcı ama kısıtlayıcı olmayan müdahalelerini ve kasabada yasayan insanların da bu serüvene içtenlikle yaptıkları katkıları sergilerken, çocuk gelişimi kuramcılarından, Jean Piaget'in:“Oyun bir uyumdur ve çocuklar yalnızca kendi keşfettikleri şeyleri gerçek anlamda kavrayabilirler.”
“Eğitim bilgiyi depolamak ( çoğaltmak) değil, çocuğun yeni şeyler keşfetmesine olanak verecek imkânları vermektir.” doğrultusundaki görüşlerini doğruluyor.
Türkkan'ın Kendisini Arayan Çocuk Kitabı, bir kuşağı, çocukluk yıllarına götürmekle ve nostaljik etkiler yaratmakla kalmıyor, ayni zamanda da, o dönemin çocuklarının, hemen her şeyin, çocuklara sanal ortamda sunulduğu, steril, doğadan kopuk yetişen günümüz çocuklarından daha şanslı olduklarını ortaya koyarak, anne ve babalara önemli mesajlar veriyor.
Prof. Dr. Meral Çileli
ODTÜ, Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi
Erdal Türkkan, Kendisini Arayan Çocuk kitabında, akıcı Türkçesiyle 50 li yıllarda, Konya' nin Seydişehir kasabasında, geçen çocukluk anılarını anlatırken, hem o dönemin çocuğunun günlük hayatı nasıl şekillendirdiğine ve yeteneklerini nasıl zenginleştirdiğine ilişkin ayrıntıları aktarıyor, hem de bir dönemin çocuğa bakışını ortaya koyuyor.
Yazar, öğretmen olan anne, babasının, onun kendi yeteneklerini ve eğilimlerini keşfetme ve geliştirme serüveninde, koruyucu ve yol açıcı ama kısıtlayıcı olmayan müdahalelerini ve kasabada yasayan insanların da bu serüvene içtenlikle yaptıkları katkıları sergilerken, çocuk gelişimi kuramcılarından, Jean Piaget'in:“Oyun bir uyumdur ve çocuklar yalnızca kendi keşfettikleri şeyleri gerçek anlamda kavrayabilirler.”
“Eğitim bilgiyi depolamak ( çoğaltmak) değil, çocuğun yeni şeyler keşfetmesine olanak verecek imkânları vermektir.” doğrultusundaki görüşlerini doğruluyor.
Türkkan'ın Kendisini Arayan Çocuk Kitabı, bir kuşağı, çocukluk yıllarına götürmekle ve nostaljik etkiler yaratmakla kalmıyor, ayni zamanda da, o dönemin çocuklarının, hemen her şeyin, çocuklara sanal ortamda sunulduğu, steril, doğadan kopuk yetişen günümüz çocuklarından daha şanslı olduklarını ortaya koyarak, anne ve babalara önemli mesajlar veriyor.
Prof. Dr. Meral Çileli
ODTÜ, Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi