Kocasının bir suikastta kurban gitmesiyle hayatı altüst olan Serra, olaylardan dili tutulan beş yaşındaki oğluyla birlikte büyük bir suç örgütünden kaçarken bulur kendini…Kırık Kalpler Oteli; sahibinin, çalışanlarının ve konuklarının, kısacası farklı nedenlerden dolayı hayatları sekteye uğramış insanların yeniden başlama noktasıydı.
Leylâ Çelik bu kez hikâyelerden hikâyeler oluşturup okuyana parçadan bütüne giden bir bilmece sunuyor. Polisiye romanlardan farklı olarak bu kitapta hayata ve insana dair birçok resim, okuyanın karşısına çıkarken, okuyanı da kendinden bir parçaya dönüştürüyor.
Leylâ Çelik'in usta kaleminden çıkan bu roman, Kırık Kalpler Oteli ile İstanbul arasında geçen hikâyelerle sizi uzun bir süre etkisinde kalacağınız kurguya davet ediyor.
“Bulmak işi aramaktan bilgelik ise bilduğunu anlamaktan geçer.”
Kocasının bir suikastta kurban gitmesiyle hayatı altüst olan Serra, olaylardan dili tutulan beş yaşındaki oğluyla birlikte büyük bir suç örgütünden kaçarken bulur kendini…Kırık Kalpler Oteli; sahibinin, çalışanlarının ve konuklarının, kısacası farklı nedenlerden dolayı hayatları sekteye uğramış insanların yeniden başlama noktasıydı.
Leylâ Çelik bu kez hikâyelerden hikâyeler oluşturup okuyana parçadan bütüne giden bir bilmece sunuyor. Polisiye romanlardan farklı olarak bu kitapta hayata ve insana dair birçok resim, okuyanın karşısına çıkarken, okuyanı da kendinden bir parçaya dönüştürüyor.
Leylâ Çelik'in usta kaleminden çıkan bu roman, Kırık Kalpler Oteli ile İstanbul arasında geçen hikâyelerle sizi uzun bir süre etkisinde kalacağınız kurguya davet ediyor.
“Bulmak işi aramaktan bilgelik ise bilduğunu anlamaktan geçer.”