Eduardo Galeano'nun “Ayakta kalmak küçük bir zaferdir” dediği türden bir “başarı” mıdır bunca badireden sonra yaşıyor olmak, yoksa yitirdiğimiz insanlarımızdan miras hayatlar yaşamaya mahkûm olmak mı?
“İçerisi” ne demektir? Ya “dışarısı”? Ya “içerideki” ve “dışarıdaki” hayatların ağırlığı altında “hayat devam ediyor” gerçeğini bitmek bilmeyen uzun bir sınav gibi yaşamak zorunda kalmak? Ya her şeyin alınabilir satılabilir olduğu bu kuşatıldığımız, boğucu kapitalizm dünyasının aslında insanlığımızı tüketmekte olduğunun farkında olarak yaşamak mecburiyeti?
Cafer Solgun, elinizde tuttuğunuz bu kitabında öyküleriyle bir "militanın" hayata dair muhasebe ve sorgulamasıyla çıktığı zor bir yolculuğa tercümanlık ederken okuru da zor sorularla baş başa bırakıyor...
Eduardo Galeano'nun “Ayakta kalmak küçük bir zaferdir” dediği türden bir “başarı” mıdır bunca badireden sonra yaşıyor olmak, yoksa yitirdiğimiz insanlarımızdan miras hayatlar yaşamaya mahkûm olmak mı?
“İçerisi” ne demektir? Ya “dışarısı”? Ya “içerideki” ve “dışarıdaki” hayatların ağırlığı altında “hayat devam ediyor” gerçeğini bitmek bilmeyen uzun bir sınav gibi yaşamak zorunda kalmak? Ya her şeyin alınabilir satılabilir olduğu bu kuşatıldığımız, boğucu kapitalizm dünyasının aslında insanlığımızı tüketmekte olduğunun farkında olarak yaşamak mecburiyeti?
Cafer Solgun, elinizde tuttuğunuz bu kitabında öyküleriyle bir "militanın" hayata dair muhasebe ve sorgulamasıyla çıktığı zor bir yolculuğa tercümanlık ederken okuru da zor sorularla baş başa bırakıyor...