Bütün peygamberler ümmetleri için birer önder, yol gösterici ve ulaşılmaz güzel örneklerle dolu bir hayatın sahibidirler. Cahiliye devri diye ifade edilen peygamber öğreticiliğine takaddüm eden dönemdeki sıkıntılı hayatın ve kötü örneklerin yaşandığı dönemin akabinde ilahi güzelliklerle bezenmiş ve asr-ı saadet / mutluluk çağı diye ifade edilen fevkalade bir hayat nizamının yaşandığı bir dönem insanlar için örnek olmayacaksa hangi tür yaşama biçimi örnek alınabilecektir.
Cahiliye hayatının rezalet ve denaetlerinden sonra Hz. Peygamber'in öğretileri, ulvi bir ahlak, muazzam ve mükemmel bir yaşam tarzıdır. Bu nedenle ashap ve daha sonra kıyamete kadar gelip geçecek ümmetin bütün ferdleri için en makbul ve muteber bir hayat tarzı olarak kabul edilmiştir. Müslümanlar için Resulullah (s.a.v) gibi yaşamak, onun gibi yemek, içmek, insanlara onun davrandığı gibi davranmak, onun gibi bir baba, bir eş, bir dost, bir komşu olmak her zaman arzulanan ideal bir hayat tarzı olarak görülmüştür.
Bütün peygamberler ümmetleri için birer önder, yol gösterici ve ulaşılmaz güzel örneklerle dolu bir hayatın sahibidirler. Cahiliye devri diye ifade edilen peygamber öğreticiliğine takaddüm eden dönemdeki sıkıntılı hayatın ve kötü örneklerin yaşandığı dönemin akabinde ilahi güzelliklerle bezenmiş ve asr-ı saadet / mutluluk çağı diye ifade edilen fevkalade bir hayat nizamının yaşandığı bir dönem insanlar için örnek olmayacaksa hangi tür yaşama biçimi örnek alınabilecektir.
Cahiliye hayatının rezalet ve denaetlerinden sonra Hz. Peygamber'in öğretileri, ulvi bir ahlak, muazzam ve mükemmel bir yaşam tarzıdır. Bu nedenle ashap ve daha sonra kıyamete kadar gelip geçecek ümmetin bütün ferdleri için en makbul ve muteber bir hayat tarzı olarak kabul edilmiştir. Müslümanlar için Resulullah (s.a.v) gibi yaşamak, onun gibi yemek, içmek, insanlara onun davrandığı gibi davranmak, onun gibi bir baba, bir eş, bir dost, bir komşu olmak her zaman arzulanan ideal bir hayat tarzı olarak görülmüştür.