Stendhal hakkında yerleşmiş kanılar, ancak, son dünya savaşının ertesinde değişmeye başladı. Daha dikkatli bir okuma ve düşünme çabası, "Kırmızı ve Siyah"ta çizilen toplumun hiç de uydurma olmadığının farkına varılmasını sağladı. Daha önemlisi, yazarın izlediği çizginin, Julien Sorel-toplum çizgisi değil, toplum-Julien Sorel çizgisi olduğu anlaşıldı. Daha açık bir deyişle, isyan eden halk çocuğu, yalnızca zamanının toplumundan çıkmamıştı, ayrıca onun kaçınılmaz bir ürünüydü; Restorasyon döneminin kapalı, gerici toplumu, olsa olsa Julien Sorel'in dramına benzeyen sahne olabilirdi. Böylece, yazarın, romandaki olgularla, çağdaş tarihi kaynaştırmakla gösterdiği ustalık, en sonunda, gün ışığına çıkarılabildi.
Stendhal hakkında yerleşmiş kanılar, ancak, son dünya savaşının ertesinde değişmeye başladı. Daha dikkatli bir okuma ve düşünme çabası, "Kırmızı ve Siyah"ta çizilen toplumun hiç de uydurma olmadığının farkına varılmasını sağladı. Daha önemlisi, yazarın izlediği çizginin, Julien Sorel-toplum çizgisi değil, toplum-Julien Sorel çizgisi olduğu anlaşıldı. Daha açık bir deyişle, isyan eden halk çocuğu, yalnızca zamanının toplumundan çıkmamıştı, ayrıca onun kaçınılmaz bir ürünüydü; Restorasyon döneminin kapalı, gerici toplumu, olsa olsa Julien Sorel'in dramına benzeyen sahne olabilirdi. Böylece, yazarın, romandaki olgularla, çağdaş tarihi kaynaştırmakla gösterdiği ustalık, en sonunda, gün ışığına çıkarılabildi.