Veri etkinliklerinin yaygınlaşması, yeni uygulamalar ile gelişmesi; bilişim teknolojilerinin gittikçe yaşamımızı daha çok sarmalaması kişisel verilerin korunması alanında yeni soruları ve çetin sorunları ortaya çıkarmaktadır. Bu sorunlara çözüm arayışı hukuk alanında da yeniliklere gereksinim duyulmasına neden olur. Bir akademik alan olarak kişisel verilerin korunması yeni düzenlemeler, kararlar ve eserlerle zenginleşmektedir. Türkiye'de 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nun ve ilgili düzenlemelerin uygulaması her geçen gün gelişmekte, konuya ilişkin Kurul ve mahkeme kararları artmaktadır. Bölgesel düzeyde ise Avrupa Birliği Veri Koruma Reformu kapsamındaki gelişmeler ile 108 sayılı Avrupa Konseyi Sözleşmesi'ni yenileme çalışmaları özellikle dikkat çekicidir. Bu gelişmeler yalnızca Avrupa coğrafyasında değil, dünyanın genelinde dikkatle izlenmektedir. Nitekim küresel düzeyde, kişisel verilere yönelik düzenlemeler son yıllarda daha da yaygınlaşmış, veri işlemeyle ilgili sorunlar gündemde daha geniş yer tutmaya başlamıştır. Bugün yüz otuzun üzerinde devlette kişisel verilerin korunmasına yönelik hukuksal düzenlemeler yürürlüktedir. Büyük çaplı veri sızıntıları, hukuka aykırı veri işleme etkinlikleri ve bunların yarattığı sonuçlar hararetle tartışılmakta ve çözüm yolları aranmaktadır. Bu, bir insan hakkı olarak kişisel verilerin korunmasının artan önemine de işaret etmektedir.
Veri etkinliklerinin yaygınlaşması, yeni uygulamalar ile gelişmesi; bilişim teknolojilerinin gittikçe yaşamımızı daha çok sarmalaması kişisel verilerin korunması alanında yeni soruları ve çetin sorunları ortaya çıkarmaktadır. Bu sorunlara çözüm arayışı hukuk alanında da yeniliklere gereksinim duyulmasına neden olur. Bir akademik alan olarak kişisel verilerin korunması yeni düzenlemeler, kararlar ve eserlerle zenginleşmektedir. Türkiye'de 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nun ve ilgili düzenlemelerin uygulaması her geçen gün gelişmekte, konuya ilişkin Kurul ve mahkeme kararları artmaktadır. Bölgesel düzeyde ise Avrupa Birliği Veri Koruma Reformu kapsamındaki gelişmeler ile 108 sayılı Avrupa Konseyi Sözleşmesi'ni yenileme çalışmaları özellikle dikkat çekicidir. Bu gelişmeler yalnızca Avrupa coğrafyasında değil, dünyanın genelinde dikkatle izlenmektedir. Nitekim küresel düzeyde, kişisel verilere yönelik düzenlemeler son yıllarda daha da yaygınlaşmış, veri işlemeyle ilgili sorunlar gündemde daha geniş yer tutmaya başlamıştır. Bugün yüz otuzun üzerinde devlette kişisel verilerin korunmasına yönelik hukuksal düzenlemeler yürürlüktedir. Büyük çaplı veri sızıntıları, hukuka aykırı veri işleme etkinlikleri ve bunların yarattığı sonuçlar hararetle tartışılmakta ve çözüm yolları aranmaktadır. Bu, bir insan hakkı olarak kişisel verilerin korunmasının artan önemine de işaret etmektedir.