Elinizdeki çalışma, Anadolu'nun Türk yurdu haline gelerek İslamlaşmasında ve millî kimliğimizin oluşmasında rol oynayan kurucu metinlerin günümüzün bakış açılarına göre farklı disiplinlerce analizlere tabi tutularak Türk İslam Medeniyetinin yeniden ihyası çabalarına katkı sağlamayı hedefleyen Kök Metinler Projesi'nin ilk kitabıdır.
Kitab-ı Dede Korkut Türklerin İslâmiyet'le müşerref olmalarından sonraki en önemli destan halkalarının ilki ve en önemlisidir. Bu çalışma Kitab-ı Dede Korkut'u medeniyet inşası bağlamında yeniden okuma amacını taşımaktadır. Bu ilk kitapta adı geçen destanları İdris Demirel, siyaset ve kamu düşüncesi üzerinden okudu ve Türkler için “asıl olan devlettir, devletsiz kalmamaktır, devletsizlik her türlü şerrin kaynağıdır.” dedi. Ahlâk felsefesi bağlamında okumasını yapan Hümeyra Özturan, kadının Oğuz toplumunda statüsüne ilişkin dikkat çekici çözümlemeler yaptı. Cengiz Anık, iletişim ve değerler felsefesi açısından Dede Korkut'u ele aldı; akıl, bilgelik, cesaret, aile, namus, aşk, sevgi, cinsiyet rolleri ve devlet kavramları üzerinden değerlendirmeler yaptı. Nedim Yıldız, Türklerde ad vermenin bir kendini gerçekleştirme durumu olduğunu, bu bakımdan da en önemli ritüellerden biri olduğunun altını çizdi. Son bölümde Ersun Çıplak, bugün okul yaşamındaki en ciddi sorunlardan biri olan akran zorbalığı üzerinden Deli Dumrul Destanı'nı okudu.
Elinizdeki çalışma, Anadolu'nun Türk yurdu haline gelerek İslamlaşmasında ve millî kimliğimizin oluşmasında rol oynayan kurucu metinlerin günümüzün bakış açılarına göre farklı disiplinlerce analizlere tabi tutularak Türk İslam Medeniyetinin yeniden ihyası çabalarına katkı sağlamayı hedefleyen Kök Metinler Projesi'nin ilk kitabıdır.
Kitab-ı Dede Korkut Türklerin İslâmiyet'le müşerref olmalarından sonraki en önemli destan halkalarının ilki ve en önemlisidir. Bu çalışma Kitab-ı Dede Korkut'u medeniyet inşası bağlamında yeniden okuma amacını taşımaktadır. Bu ilk kitapta adı geçen destanları İdris Demirel, siyaset ve kamu düşüncesi üzerinden okudu ve Türkler için “asıl olan devlettir, devletsiz kalmamaktır, devletsizlik her türlü şerrin kaynağıdır.” dedi. Ahlâk felsefesi bağlamında okumasını yapan Hümeyra Özturan, kadının Oğuz toplumunda statüsüne ilişkin dikkat çekici çözümlemeler yaptı. Cengiz Anık, iletişim ve değerler felsefesi açısından Dede Korkut'u ele aldı; akıl, bilgelik, cesaret, aile, namus, aşk, sevgi, cinsiyet rolleri ve devlet kavramları üzerinden değerlendirmeler yaptı. Nedim Yıldız, Türklerde ad vermenin bir kendini gerçekleştirme durumu olduğunu, bu bakımdan da en önemli ritüellerden biri olduğunun altını çizdi. Son bölümde Ersun Çıplak, bugün okul yaşamındaki en ciddi sorunlardan biri olan akran zorbalığı üzerinden Deli Dumrul Destanı'nı okudu.