Kitabın Adı Yok İki Oyun - Azıcık Şiir

Stok Kodu:
9788555668228
Boyut:
13.50x19.50
Sayfa Sayısı:
112
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2015-07
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%15 indirimli
10,19
10,19
9788555668228
414186
Kitabın Adı Yok
Kitabın Adı Yok İki Oyun - Azıcık Şiir
10.19

Türkiye'de en az satan, hatta yayıncısını ve yazarını zarar ettiren türlerin başında gelir tiyatro. Bu nedenle birçok oyun yazarı cesaret edip yayınlamaz eserini. On yıllarca tekst olarak kalır gider oyunlar. Benimkisi bir cesaret gösterisi falan değil tabi ki. Aynı kaygılar benim için de geçerli. Ekonomik anlamda bir beklentiye sahip değilim. Benim derdim ölüp gitmeden sesimi duyurma, bir damlacık da olsa Türk edebiyatına katkı sunma derdidir. Bu nedenle öğrencilerimle sahnelediğim bu iki oyunu okura ve tiyatro severlere sunmak istedim. Dileğim bu oyunların profesyonel gruplar tarafından sahnelenip oynanmasıdır.

Korkak Babam, gerçek bir hikâyeden esinlenerek yazdığım feminist bir oyun. Bol bol rüyaya, bilinçaltına ve imgeye yer verdim. Alegorik unsurlar oldukça fazla. Sahnede görmese bile okuyan kişiye haz veren, onu sürükleyen bir oyun olduğunu düşünüyorum. Özellikle birçok kişinin oyun içinde kendine bir rol bulacağını ve sonunda mutlaka özeleştiri yapacağını tahmin ediyorum. Bu oyundaki ana karakter tüm dünya kadınlarının ortak bir sorununu yansıtmaktadır. Bu oyunda amacım tabi ki mesaj vermek değil ancak oyunun nihayetinde ben bile birçok mesaj çıkardım kendime diyebilirim.

Ah İstanbul, düşündüren ve dersler veren bir gençlik komedisi. Akıp giden zaman, Telaşla geçen yıllarla olan kendi kişisel savaşımı üç farklı tip üzerinden işlemeye çalıştım. Hayali bir karakter (Hayalci) üzerinden hırslarımız ve geçen yıllar arasında bağ kurup tercihlerimizi gözden geçirme zamanı bulamazsak- ya her şey için çok geç kalmışsak-ı anlatmaya çalıştım. Hakkını verecek oyuncularla çok başarılı bir performans olacağından eminim. Her iki oyunu da 75-90 dakika tek perde kısa oyunlar olarak tasarladım. Burada Türk tiyatro izleyicisinin tahammül sınırlarını gözettim(!) Kısa, tadında oldu diye düşünüyorum. Bu kitap benim ilk kitabım ve belki bir daha kitap çıkaramazsam korkusu içime düşünce bazı şiirlerimi de araya sıkıştırma ihtiyacı duydum. Umarım bu garip farklılık okuyucuya tat verir, onların beğenisini kazanır.

- Ercan Özay

Türkiye'de en az satan, hatta yayıncısını ve yazarını zarar ettiren türlerin başında gelir tiyatro. Bu nedenle birçok oyun yazarı cesaret edip yayınlamaz eserini. On yıllarca tekst olarak kalır gider oyunlar. Benimkisi bir cesaret gösterisi falan değil tabi ki. Aynı kaygılar benim için de geçerli. Ekonomik anlamda bir beklentiye sahip değilim. Benim derdim ölüp gitmeden sesimi duyurma, bir damlacık da olsa Türk edebiyatına katkı sunma derdidir. Bu nedenle öğrencilerimle sahnelediğim bu iki oyunu okura ve tiyatro severlere sunmak istedim. Dileğim bu oyunların profesyonel gruplar tarafından sahnelenip oynanmasıdır.

Korkak Babam, gerçek bir hikâyeden esinlenerek yazdığım feminist bir oyun. Bol bol rüyaya, bilinçaltına ve imgeye yer verdim. Alegorik unsurlar oldukça fazla. Sahnede görmese bile okuyan kişiye haz veren, onu sürükleyen bir oyun olduğunu düşünüyorum. Özellikle birçok kişinin oyun içinde kendine bir rol bulacağını ve sonunda mutlaka özeleştiri yapacağını tahmin ediyorum. Bu oyundaki ana karakter tüm dünya kadınlarının ortak bir sorununu yansıtmaktadır. Bu oyunda amacım tabi ki mesaj vermek değil ancak oyunun nihayetinde ben bile birçok mesaj çıkardım kendime diyebilirim.

Ah İstanbul, düşündüren ve dersler veren bir gençlik komedisi. Akıp giden zaman, Telaşla geçen yıllarla olan kendi kişisel savaşımı üç farklı tip üzerinden işlemeye çalıştım. Hayali bir karakter (Hayalci) üzerinden hırslarımız ve geçen yıllar arasında bağ kurup tercihlerimizi gözden geçirme zamanı bulamazsak- ya her şey için çok geç kalmışsak-ı anlatmaya çalıştım. Hakkını verecek oyuncularla çok başarılı bir performans olacağından eminim. Her iki oyunu da 75-90 dakika tek perde kısa oyunlar olarak tasarladım. Burada Türk tiyatro izleyicisinin tahammül sınırlarını gözettim(!) Kısa, tadında oldu diye düşünüyorum. Bu kitap benim ilk kitabım ve belki bir daha kitap çıkaramazsam korkusu içime düşünce bazı şiirlerimi de araya sıkıştırma ihtiyacı duydum. Umarım bu garip farklılık okuyucuya tat verir, onların beğenisini kazanır.

- Ercan Özay

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat