Hikmet sevgisini, fikrî dünyalarının referans noktası olarak gören bütün düşünürler belirli bir hiyerarşik düzenin varlığını kabule meyletmiş görünmektedirler. Bu hiyerarşinin en önemli unsurlarından birisi, kuşkusuz insandır. “Kendini bil!” ve “Kim kendini tanırsa, Rabbini tanır.” şeklindeki hikmetli sözlerin işaret ettiği ufuk, insanın bu hiyerarşideki konumunun tespitinin ne kadar önemli olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
İslam Düşünce Geleneği'nin en önemli isimlerinden birisi olan Fahreddin er-Razî, nefs ve ruh kavramlarının, insanın konumunun tespiti açısından ne denli büyük bir anlam taşıdığının farkında olarak yazdığı bu eserde, farklı düşünürlerden de esinlenerek kıymetli değerlendirmelerde bulunmaktadır. İnsanın ontolojik statüsünün belirlenmesine ek olarak, yaşanılan hayatta dahili ve harici unsurların insana yaptığı olumlu ve olumsuz etkilerin incelenmesi, kitabı ayrıca değerli kılmaktadır. Bu kitabın, özellikle insanın tanınmasına yönelik uğraşlar açısından dinî boyutun büyük oranda gözardı edilmeye çalışıldığı bir dönemde, eksisi ve artısıyla farklı bir perspektif sunduğu ve bu konuda yapılacak çalışmalara katkı sağlayacağı açıktır.
Hikmet sevgisini, fikrî dünyalarının referans noktası olarak gören bütün düşünürler belirli bir hiyerarşik düzenin varlığını kabule meyletmiş görünmektedirler. Bu hiyerarşinin en önemli unsurlarından birisi, kuşkusuz insandır. “Kendini bil!” ve “Kim kendini tanırsa, Rabbini tanır.” şeklindeki hikmetli sözlerin işaret ettiği ufuk, insanın bu hiyerarşideki konumunun tespitinin ne kadar önemli olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
İslam Düşünce Geleneği'nin en önemli isimlerinden birisi olan Fahreddin er-Razî, nefs ve ruh kavramlarının, insanın konumunun tespiti açısından ne denli büyük bir anlam taşıdığının farkında olarak yazdığı bu eserde, farklı düşünürlerden de esinlenerek kıymetli değerlendirmelerde bulunmaktadır. İnsanın ontolojik statüsünün belirlenmesine ek olarak, yaşanılan hayatta dahili ve harici unsurların insana yaptığı olumlu ve olumsuz etkilerin incelenmesi, kitabı ayrıca değerli kılmaktadır. Bu kitabın, özellikle insanın tanınmasına yönelik uğraşlar açısından dinî boyutun büyük oranda gözardı edilmeye çalışıldığı bir dönemde, eksisi ve artısıyla farklı bir perspektif sunduğu ve bu konuda yapılacak çalışmalara katkı sağlayacağı açıktır.