Ben, Muharrem oğlu Kenan! Eşsiz güzellikteki memleketimi terk edip yaban ellere geldim. Dünyadaki tek varlığım olan eşim ve çocuklarım, fani dünyanın ağır yükü altında ezilsin istemedim.
Ben, Muharrem oğlu Kenan! Çocuklarıma güzel bir gelecek bırakabilmek için, gece gündüz çalışıp didindim. Bu acımasız şehir benden çok şeyler götürdü. Ne vardı, bin bir çeşit çiçekleri, çiğ düşmüş çimenleri, kekik kokan çayırları, sis çökmüş dumanlı dağları terke edip buralara gelecek?
Ben, Muharrem oğlu Kenan! Çocuklarım okuyup adam olsun, vatana millete hayırlı birer evlat olarak yetişsin istedim fakat yanılmışım. Başaramadım. Koca şehir acımasızca hayallerimi çaldı. Kızgın bir demir gibi yüreğimi dağladı.
Ben, Muharrem oğlu Kenan! Eşsiz güzellikteki memleketimi terk edip yaban ellere geldim. Dünyadaki tek varlığım olan eşim ve çocuklarım, fani dünyanın ağır yükü altında ezilsin istemedim.
Ben, Muharrem oğlu Kenan! Çocuklarıma güzel bir gelecek bırakabilmek için, gece gündüz çalışıp didindim. Bu acımasız şehir benden çok şeyler götürdü. Ne vardı, bin bir çeşit çiçekleri, çiğ düşmüş çimenleri, kekik kokan çayırları, sis çökmüş dumanlı dağları terke edip buralara gelecek?
Ben, Muharrem oğlu Kenan! Çocuklarım okuyup adam olsun, vatana millete hayırlı birer evlat olarak yetişsin istedim fakat yanılmışım. Başaramadım. Koca şehir acımasızca hayallerimi çaldı. Kızgın bir demir gibi yüreğimi dağladı.