19. yüzyılın ortası ile son çeyreği arasındaki, Amerikan Rönesansı diye bilinen dönemde, Melville, Whitman gibi edebiyatçılarla birlikte önemli bir yeri olan Hawthorne, Kızıl Harf'te okuru, dönemin püritan yaşama tarzı ile insan gerçekçiliği arasındaki kasvetli bir gerginliğin içine sürükler. Sakatlığından ötürü uzun yıllar toplumdan yalıtılmış ve yalnız bir hayat süren Hawthorne gibi romanının kişileri de, bir zina suçuyla birlikte, ya kızıl “A” harfiyle işaretlenen Hester Prynne gibi toplumdan dışlanır ya da bu zinanın öteki aktörleri Dimmesdale ve Chillingworth gibi, kendi yarattıkları cehennemlerin uçurumlarına yuvarlanırlar.
19. yüzyılın ortası ile son çeyreği arasındaki, Amerikan Rönesansı diye bilinen dönemde, Melville, Whitman gibi edebiyatçılarla birlikte önemli bir yeri olan Hawthorne, Kızıl Harf'te okuru, dönemin püritan yaşama tarzı ile insan gerçekçiliği arasındaki kasvetli bir gerginliğin içine sürükler. Sakatlığından ötürü uzun yıllar toplumdan yalıtılmış ve yalnız bir hayat süren Hawthorne gibi romanının kişileri de, bir zina suçuyla birlikte, ya kızıl “A” harfiyle işaretlenen Hester Prynne gibi toplumdan dışlanır ya da bu zinanın öteki aktörleri Dimmesdale ve Chillingworth gibi, kendi yarattıkları cehennemlerin uçurumlarına yuvarlanırlar.