13. Yüzyılın sonlarında, kuzey-batı Anadolu'da Sakarya nehrinin aktığı vadilerin yer aldığı topraklarda kurulan Osmanlı Devleti, çok hızlı bir gelişme göstermiş ve büyük bir imparatorluğa dönüşmüştür.
Özelliklerini ve dünya tarihi açısından önemini belirlediğimiz Osmanlı İmparatorluğu'nun belli başlı üç ana dönemde incelenmesi ve araştırılması, genellikle başvurulan bir yol olmuştur. Devletin kuruluşundan 16. yüzyılın sonlarına kadarki dönemi Klâsik dönem, onu izleyen ve 18. yüzyılın sonlarına kadar gelen zaman dilimi Klasik sonrası dönem, 19. ve 20. yüzyıldaki çağına ayak uydurmak için çeşitli denemelere girişilmiş olan son dönemdir.
Osmanlı Devleti'nin Klâsik dönemi, bir yandan teşkilatlanmanın parlaklığı ile göz kamaştırırken, diğer yandan da bu dönemde yaşamış seçkin devlet adamlarının büyük başarılarıyla süslenmiştir. Bu kitabın konusunu oluşturan Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim ve Kanunî Sultan Süleyman, bu bağlamda değerlendirilmesi gereken Türk büyükleridir. Fatih Sultan Mehmet, İmparatorluğu, merkezi-mutlak bir yetki modeliyle gerçek anlamda kurandır; Yavuz ve Kanunî, bu modelin en gelişmiş düzeyde uygulayıcısıdırlar. Denebilirki, bu padişahlar sözünü ettiğimiz kurumlaşmayı yaratmış, fakat onlar da bu kurumların başarılarını doruk noktasına ulaştırmışlardır. İşte bu kitapta bu ikili gelişmenin tarihsel öyküsünü okuyacaksınız.
13. Yüzyılın sonlarında, kuzey-batı Anadolu'da Sakarya nehrinin aktığı vadilerin yer aldığı topraklarda kurulan Osmanlı Devleti, çok hızlı bir gelişme göstermiş ve büyük bir imparatorluğa dönüşmüştür.
Özelliklerini ve dünya tarihi açısından önemini belirlediğimiz Osmanlı İmparatorluğu'nun belli başlı üç ana dönemde incelenmesi ve araştırılması, genellikle başvurulan bir yol olmuştur. Devletin kuruluşundan 16. yüzyılın sonlarına kadarki dönemi Klâsik dönem, onu izleyen ve 18. yüzyılın sonlarına kadar gelen zaman dilimi Klasik sonrası dönem, 19. ve 20. yüzyıldaki çağına ayak uydurmak için çeşitli denemelere girişilmiş olan son dönemdir.
Osmanlı Devleti'nin Klâsik dönemi, bir yandan teşkilatlanmanın parlaklığı ile göz kamaştırırken, diğer yandan da bu dönemde yaşamış seçkin devlet adamlarının büyük başarılarıyla süslenmiştir. Bu kitabın konusunu oluşturan Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim ve Kanunî Sultan Süleyman, bu bağlamda değerlendirilmesi gereken Türk büyükleridir. Fatih Sultan Mehmet, İmparatorluğu, merkezi-mutlak bir yetki modeliyle gerçek anlamda kurandır; Yavuz ve Kanunî, bu modelin en gelişmiş düzeyde uygulayıcısıdırlar. Denebilirki, bu padişahlar sözünü ettiğimiz kurumlaşmayı yaratmış, fakat onlar da bu kurumların başarılarını doruk noktasına ulaştırmışlardır. İşte bu kitapta bu ikili gelişmenin tarihsel öyküsünü okuyacaksınız.