Aykut Kocaman, bu ülkenin futbol çölünde bir vahadır. Kocaman'ı diğer meslektaşlarından ayıran temel özelliği, ne yokluklar içerisinde kurduğu istikrarla takımına oynattığı kişilikli oyundur, ne de futbolda kimi dizilişlerin "demokratik" olmadığını öne süren marjinal bakış açısıdır.Onun yalnızlığı son derece önemli bir puan mücadelesi sonrasında sarf ettiği sözlerle başlar: "Rakibimizi elle atılan bir golle yenmek istemezdik. Üzgünüm." Galibiyet ve üzüntü sözcükleri Kocaman'ın tertemiz vicdanındaki rahatsızılığın dışavurumunda bir araya gelebilmektedir.
Barış Tut, yedi ay boyunca yakından izlediği bu sıradışı teknik direktörün meslek ahlakını, oyuna ve yaşama bakışını gerçek sporseverlere duyurmayı amaçlıyor.
Aykut Kocaman, bu ülkenin futbol çölünde bir vahadır. Kocaman'ı diğer meslektaşlarından ayıran temel özelliği, ne yokluklar içerisinde kurduğu istikrarla takımına oynattığı kişilikli oyundur, ne de futbolda kimi dizilişlerin "demokratik" olmadığını öne süren marjinal bakış açısıdır.Onun yalnızlığı son derece önemli bir puan mücadelesi sonrasında sarf ettiği sözlerle başlar: "Rakibimizi elle atılan bir golle yenmek istemezdik. Üzgünüm." Galibiyet ve üzüntü sözcükleri Kocaman'ın tertemiz vicdanındaki rahatsızılığın dışavurumunda bir araya gelebilmektedir.
Barış Tut, yedi ay boyunca yakından izlediği bu sıradışı teknik direktörün meslek ahlakını, oyuna ve yaşama bakışını gerçek sporseverlere duyurmayı amaçlıyor.