Türkçenin bilinen en eski yazılı metinlerinin incelendiği Köktürkçe, dil mirasımızı anlama çabasının ürünüdür. Atalarımızın düşünce, his, hayal ve öngörüleriyle gelecek kuşaklara tavsiyelerini, zamanımıza değin taşıyan Bengü taşlardaki metinler üzerine çalışmak, hiç şüphesiz, geleceğe ilişkin sosyokültürel tasarımlar, atılımlar yapma isteğinin sonucudur. Binlerce yıl göçer yaşayan; çadırını toplayıp gittiğinde geride, atlarıyla sürülerinin izinden başka hiçbir şey bırakmayan bir medeniyet, neden -hayat algısına aykırı düşecek bir biçimde taşa yazı yazsın? Kendini tabiatın bir parçası görüp taş(tan) medeniyetlerden uzak durmayı seçen atalarımız, neden taşlara kalıcı yazılar yazmış olabilir? Hiç kuşkusuz Bengü taşlardaki sözleri anlamamız; bu sözler üzerine derinlemesine düşünmemiz ve bu sözleri biteviye yorumlamamız gerekir.
Köl Tegin, Bilge Kağan, Tunukuk Bengü taşlarının tamamının incelendiği Köktürkçe'de, Bengü taşların orijinal metinleri, transliterasyonu, transkripsiyonu, Türkiye lehçesine aktarımı yapıldıktan sonra, okuma farklılığı gözlenen cümlelerin şimdiye kadar Bengü taşları neşredenler tarafından nasıl okunduğu ve anlamlandırıldığı sıralanıyor. Daha sonra kelimelerin kök-ek ayrımları yapılarak kelimelerin etimolojik açıklamalarına yer veriliyor. Bu açıklamalarla birlikte kelimelerle eklerin tarihî ve çağdaş lehçelerdeki gelişimleri de gösterilmeye çalışılıyor. Köktürkçe; dilcilere, dilimiz ve kültürümüz üzerine düşünenlere, konuyu araştıranlara, Türkoloji'yle Türk Dili ve Edebiyatı öğrencilerine kadim medeniyetimizi düşünme, anlama ve yorumlama imkânı veren bir başvuru kaynağı niteliği taşıyor.
Türkçenin bilinen en eski yazılı metinlerinin incelendiği Köktürkçe, dil mirasımızı anlama çabasının ürünüdür. Atalarımızın düşünce, his, hayal ve öngörüleriyle gelecek kuşaklara tavsiyelerini, zamanımıza değin taşıyan Bengü taşlardaki metinler üzerine çalışmak, hiç şüphesiz, geleceğe ilişkin sosyokültürel tasarımlar, atılımlar yapma isteğinin sonucudur. Binlerce yıl göçer yaşayan; çadırını toplayıp gittiğinde geride, atlarıyla sürülerinin izinden başka hiçbir şey bırakmayan bir medeniyet, neden -hayat algısına aykırı düşecek bir biçimde taşa yazı yazsın? Kendini tabiatın bir parçası görüp taş(tan) medeniyetlerden uzak durmayı seçen atalarımız, neden taşlara kalıcı yazılar yazmış olabilir? Hiç kuşkusuz Bengü taşlardaki sözleri anlamamız; bu sözler üzerine derinlemesine düşünmemiz ve bu sözleri biteviye yorumlamamız gerekir.
Köl Tegin, Bilge Kağan, Tunukuk Bengü taşlarının tamamının incelendiği Köktürkçe'de, Bengü taşların orijinal metinleri, transliterasyonu, transkripsiyonu, Türkiye lehçesine aktarımı yapıldıktan sonra, okuma farklılığı gözlenen cümlelerin şimdiye kadar Bengü taşları neşredenler tarafından nasıl okunduğu ve anlamlandırıldığı sıralanıyor. Daha sonra kelimelerin kök-ek ayrımları yapılarak kelimelerin etimolojik açıklamalarına yer veriliyor. Bu açıklamalarla birlikte kelimelerle eklerin tarihî ve çağdaş lehçelerdeki gelişimleri de gösterilmeye çalışılıyor. Köktürkçe; dilcilere, dilimiz ve kültürümüz üzerine düşünenlere, konuyu araştıranlara, Türkoloji'yle Türk Dili ve Edebiyatı öğrencilerine kadim medeniyetimizi düşünme, anlama ve yorumlama imkânı veren bir başvuru kaynağı niteliği taşıyor.