“Takip” ve “tarassut…” İzleme ve gözetleme anlamı taşıyan bu iki kelime, yıllar boyu Nâzım Hikmet ve yakınlarının yaşadıklarını en iyi tanımlayacak kelimeler oldu. Devlet, bütün muhalif aydınlara yaptığı gibi “takip” ve “tarassut” ederek hayatı boyunca Nâzım Hikmet'in çevresinde de varlığını hissettirdi. Bu bunaltıcı takibin tek hedefi şairin kendisi de olmadı; oğlu Mehmet başta olmak üzere ailesi ve yakınları da gözetlemeden nasibini aldı. Komonist Masasındaki Nâzım Hikmet, tamamı devlet arşivlerinde bulunan bu takip ve gözaltının belgelerini gün ışığına çıkarıyor. Deneyimli gazeteci Tolga Şardan, her biri çok önemli detaylar içeren yüzden fazla belgeyi ilk kez bu kitapta yayımlıyor. 1930'lardan itibaren Nâzım Hikmet'in yaptığı seyahatler, kitaplarının yasaklanması ve toplatılması, oğlunun dünyaya gelmesi, Türkiye'den kaçışı ve vatandaşlıktan çıkartılması hakkında bazısı “çok gizli” ibaresi taşıyan bu belgeler şairin hayatını “devletin gözünden” aktarıyor, hem de çok ilginç ayrıntılar eşliğinde.
“Takip” ve “tarassut…” İzleme ve gözetleme anlamı taşıyan bu iki kelime, yıllar boyu Nâzım Hikmet ve yakınlarının yaşadıklarını en iyi tanımlayacak kelimeler oldu. Devlet, bütün muhalif aydınlara yaptığı gibi “takip” ve “tarassut” ederek hayatı boyunca Nâzım Hikmet'in çevresinde de varlığını hissettirdi. Bu bunaltıcı takibin tek hedefi şairin kendisi de olmadı; oğlu Mehmet başta olmak üzere ailesi ve yakınları da gözetlemeden nasibini aldı. Komonist Masasındaki Nâzım Hikmet, tamamı devlet arşivlerinde bulunan bu takip ve gözaltının belgelerini gün ışığına çıkarıyor. Deneyimli gazeteci Tolga Şardan, her biri çok önemli detaylar içeren yüzden fazla belgeyi ilk kez bu kitapta yayımlıyor. 1930'lardan itibaren Nâzım Hikmet'in yaptığı seyahatler, kitaplarının yasaklanması ve toplatılması, oğlunun dünyaya gelmesi, Türkiye'den kaçışı ve vatandaşlıktan çıkartılması hakkında bazısı “çok gizli” ibaresi taşıyan bu belgeler şairin hayatını “devletin gözünden” aktarıyor, hem de çok ilginç ayrıntılar eşliğinde.