"İki insan arasında konuşmanın imkansız olduğuna inandığını sanıyordum. Ama baksana sen benimle söyleşmeyi istediğini söylüyorsun. Bu bir çelişki değil mi?"
"İlk bakışta öyle görünüyor ama değil. Ben hala konuşmanın, bir insanın anlatmak istediklerini bir başkasına tam olarak aktarabilmesinin imkansız olduğuna inanıyorum. Ama yire de seninle, daha önce başkalarıyla olduğu gibi, konuşmak istiyorum; hem de karşılıklı birbirimize aktarmayı deneyerek."
(Kitabın İçinden)
"Niçin 'Daha sonra konuşuruz' diyorsun öyleyse?"
"Öyle diyorum çünkü daha önce söyleceklerim daha sonra söyleyeceklerimin zeminini oluşturacak. Konuşma, belirli bir anlamı ortaya çıkarmak için kendi düzenini sürdürmelidir de ondan."
"İki insan arasında konuşmanın imkansız olduğuna inandığını sanıyordum. Ama baksana sen benimle söyleşmeyi istediğini söylüyorsun. Bu bir çelişki değil mi?"
"İlk bakışta öyle görünüyor ama değil. Ben hala konuşmanın, bir insanın anlatmak istediklerini bir başkasına tam olarak aktarabilmesinin imkansız olduğuna inanıyorum. Ama yire de seninle, daha önce başkalarıyla olduğu gibi, konuşmak istiyorum; hem de karşılıklı birbirimize aktarmayı deneyerek."
(Kitabın İçinden)
"Niçin 'Daha sonra konuşuruz' diyorsun öyleyse?"
"Öyle diyorum çünkü daha önce söyleceklerim daha sonra söyleyeceklerimin zeminini oluşturacak. Konuşma, belirli bir anlamı ortaya çıkarmak için kendi düzenini sürdürmelidir de ondan."