Bu coronavirüs başka bişey söylüyor tüm dünya insanlarına.Şimdi bütün bildiklerinizi unutun!Suyun, sabunun ve de kolonyanın herkese ait olması gerektiğini söylüyor ilk önce.
Hastanelerin, okulların, fabrikaların herkesin olduğunu.Dağın, taşın, ağacın, toprağın herkese ait olduğunu söylüyor, söylemekle de yetinmiyor üstelik gösteriyor Ölümüne.
Bu güne kadar öğrendiğiniz, öğretilen her şeyi unutun ! Diyor coronavirüs özetle.Unutun da.Bireyciliği, bencilliği, 'beni' öne çıkaran kapitalist değer sistemin yüzüne okkalı bir tokat indirdi, indirmeye devam ediyor.Senin karnını doyurmanın senin hayatta kalmana yetmeyeceğini, karşı komşunun da karnının doyması gerektiğini söylüyor."Ellerinle yaktığın ateşi göz yaşınla söndüremezsin..!"Diye yazar ormanlık alanların girişlerinde ki tabelalarda, iki dağ arasında ki yolların kenarlarında tam olarak işte böyle yazar. Bilmem, hiç dikkatinizi çekip de okuyanınız olmuş muydu ?"Ellerinle yaktığın ateşi gözyaşınla söndüremezsin..!"Keşke diyorum, keşke şehirlerin nüfus tabelalarının en üstüne, büyük puntolu harflerle meydanlarımıza, sokaklarımızın girişlerine, apartmanlarımızın kapılarına assaymışız bu yazıyı ilk önce.Ondan da önce belki de, kalbimizin giriş kapılarına yazmalıymışız.Burası dünya.Çıkış yok.Kaçış yok.Ya bu salgını tüm yeryüzünün yaşayanları olarak yeneceğiz ya da hepimiz öleceğiz.Bu kez ölülerimizin üzerine basarak hayatta kalma şansımız yok !Bir sağlık çalışanı olarak, yaşadığımız bu süreçte bir şiir kitabı çıkarmayı istemem de ki temel gayem umutsuzluğun içinde umudu göstermek adına küçük bir çabadır esas olarak. Bu coronavirüs karantinasından birinci çıkış kapısı elbette Yaşamı Savunmaktır, ikinci çıkış kapısı yaşamanın olmazsa olmazsı AŞK'tır kuşkusuz.. Üçüncü çıkış kapısı ise benim için Şiir'dir. Şimdi sizlerde kendinize bir çıkış kapısı bulun ve bu coronavirüs karantinasından çıkalım hep birlikte.
Bu coronavirüs başka bişey söylüyor tüm dünya insanlarına.Şimdi bütün bildiklerinizi unutun!Suyun, sabunun ve de kolonyanın herkese ait olması gerektiğini söylüyor ilk önce.
Hastanelerin, okulların, fabrikaların herkesin olduğunu.Dağın, taşın, ağacın, toprağın herkese ait olduğunu söylüyor, söylemekle de yetinmiyor üstelik gösteriyor Ölümüne.
Bu güne kadar öğrendiğiniz, öğretilen her şeyi unutun ! Diyor coronavirüs özetle.Unutun da.Bireyciliği, bencilliği, 'beni' öne çıkaran kapitalist değer sistemin yüzüne okkalı bir tokat indirdi, indirmeye devam ediyor.Senin karnını doyurmanın senin hayatta kalmana yetmeyeceğini, karşı komşunun da karnının doyması gerektiğini söylüyor."Ellerinle yaktığın ateşi göz yaşınla söndüremezsin..!"Diye yazar ormanlık alanların girişlerinde ki tabelalarda, iki dağ arasında ki yolların kenarlarında tam olarak işte böyle yazar. Bilmem, hiç dikkatinizi çekip de okuyanınız olmuş muydu ?"Ellerinle yaktığın ateşi gözyaşınla söndüremezsin..!"Keşke diyorum, keşke şehirlerin nüfus tabelalarının en üstüne, büyük puntolu harflerle meydanlarımıza, sokaklarımızın girişlerine, apartmanlarımızın kapılarına assaymışız bu yazıyı ilk önce.Ondan da önce belki de, kalbimizin giriş kapılarına yazmalıymışız.Burası dünya.Çıkış yok.Kaçış yok.Ya bu salgını tüm yeryüzünün yaşayanları olarak yeneceğiz ya da hepimiz öleceğiz.Bu kez ölülerimizin üzerine basarak hayatta kalma şansımız yok !Bir sağlık çalışanı olarak, yaşadığımız bu süreçte bir şiir kitabı çıkarmayı istemem de ki temel gayem umutsuzluğun içinde umudu göstermek adına küçük bir çabadır esas olarak. Bu coronavirüs karantinasından birinci çıkış kapısı elbette Yaşamı Savunmaktır, ikinci çıkış kapısı yaşamanın olmazsa olmazsı AŞK'tır kuşkusuz.. Üçüncü çıkış kapısı ise benim için Şiir'dir. Şimdi sizlerde kendinize bir çıkış kapısı bulun ve bu coronavirüs karantinasından çıkalım hep birlikte.