Tüm insanlığın ortak mirası olarak kabul edilen kültür ve tabiat varlıklarının korunarak gelecek kuşaklara aktarılması gerekmektedir. Bu anlayış doğrultusunda kültür ve tabiat varlıklarının bulunduğu alanların özel bir statüye tabi tutulması bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Çalışmada bu özel statünün hukuki boyutunun ortaya konulması amaçlanmaktadır. Bu çerçevede kamulaştırma, ifraz-tevhit, arazi ve arsa düzenlemesi gibi imar uygulamalarının koruma rejimine tabi tutulan alanlardaki görünümlerine yer verilmiştir.
Tüm insanlığın ortak mirası olarak kabul edilen kültür ve tabiat varlıklarının korunarak gelecek kuşaklara aktarılması gerekmektedir. Bu anlayış doğrultusunda kültür ve tabiat varlıklarının bulunduğu alanların özel bir statüye tabi tutulması bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Çalışmada bu özel statünün hukuki boyutunun ortaya konulması amaçlanmaktadır. Bu çerçevede kamulaştırma, ifraz-tevhit, arazi ve arsa düzenlemesi gibi imar uygulamalarının koruma rejimine tabi tutulan alanlardaki görünümlerine yer verilmiştir.