"Bir büyük koz geçti elime
Ne kırdım ne kırıldım kabuğumdan
Ayrılamadım
Tırnakları geçmiş bir geçmişi duydum kendi yerimde
Onun yeri ayrı imiş
Kozası çözülmemişler kadar hafif olmasa da
Başı bir büyük gökyüzüne çekilmiş olmalı
Ellerimde dünyacıkları vardır kimisinin
Kimisi onlara sığamaz
Yarısı kabuğundan ayrılmadıkça…"
"…Kabuğumuzu doldurduğumuzdan beri ellerimiz de bölemedi birbirini. Elimize yalnızca bir koz geçmişken yardıkça yarılandık; yarılandıkça yaralandık."
Çünkü hiçbirimiz aynı ağırlığa bölünmemiştik.
"Bir büyük koz geçti elime
Ne kırdım ne kırıldım kabuğumdan
Ayrılamadım
Tırnakları geçmiş bir geçmişi duydum kendi yerimde
Onun yeri ayrı imiş
Kozası çözülmemişler kadar hafif olmasa da
Başı bir büyük gökyüzüne çekilmiş olmalı
Ellerimde dünyacıkları vardır kimisinin
Kimisi onlara sığamaz
Yarısı kabuğundan ayrılmadıkça…"
"…Kabuğumuzu doldurduğumuzdan beri ellerimiz de bölemedi birbirini. Elimize yalnızca bir koz geçmişken yardıkça yarılandık; yarılandıkça yaralandık."
Çünkü hiçbirimiz aynı ağırlığa bölünmemiştik.