Bahar gelmişti ... Tren yolculuğumuzun ikinci günüydü. Yol boyunca vagona inip binenler oluyordu. Fakat trenin hareket ettiği ilk duraktan, son durağa kadar gidecek benden başka üç kişi daha vardı.
Bunlardan biri, genç ama güzelolmayan, yüzü çökmüş, erkek paltosuna gibi bir palto ile şapka giymiş, sigara içen bir kadındı. Diğeri kadının arkadaşı bir erkekti. Kırk yaşlarında, geveze, kılık kıyafeti düzgün biriydi.
Bir de kimseye sokulmadan bir köşede oturan kısa boylu, sinirli tavırlı bir adam vardı. Bu yolcu pek yaşlı olmadığı halde,dalgalı saçları vakitsiz ağarmıştı. Olağanüstü parlak gözleri bir o yana bir bu yana oynayıp duruyordu. Sırtında eski, ama iyi bir terzi elinden çıkmış astragan yakalı bir palto, başında aynı kürkten kalpak vardı. Paltosu açıldığında içine giydiği kolsuz hırkayla Rus biçimi işlemeli gömleği görünüyordu...
Bahar gelmişti ... Tren yolculuğumuzun ikinci günüydü. Yol boyunca vagona inip binenler oluyordu. Fakat trenin hareket ettiği ilk duraktan, son durağa kadar gidecek benden başka üç kişi daha vardı.
Bunlardan biri, genç ama güzelolmayan, yüzü çökmüş, erkek paltosuna gibi bir palto ile şapka giymiş, sigara içen bir kadındı. Diğeri kadının arkadaşı bir erkekti. Kırk yaşlarında, geveze, kılık kıyafeti düzgün biriydi.
Bir de kimseye sokulmadan bir köşede oturan kısa boylu, sinirli tavırlı bir adam vardı. Bu yolcu pek yaşlı olmadığı halde,dalgalı saçları vakitsiz ağarmıştı. Olağanüstü parlak gözleri bir o yana bir bu yana oynayıp duruyordu. Sırtında eski, ama iyi bir terzi elinden çıkmış astragan yakalı bir palto, başında aynı kürkten kalpak vardı. Paltosu açıldığında içine giydiği kolsuz hırkayla Rus biçimi işlemeli gömleği görünüyordu...