Tatlı bir bahar yağmurunun ıslattığı yemyeşil otlar ve ağaçlar arasında büyük ve şirin bir bina vardı. Şehirden biraz uzaktaydı ama hem yeşil hem geniş hem de büyük bir arazi üzerindeydi. Asıl binanın arkasında ambarlar, kulübeler, küçük bölümlere ayrılmış tarlalar, ağaçlar vardı. Hatta geniş duvarın arkasında söğütler ve onların altında küçük bir dere bile bulunmaktaydı. Bu binanın adı Plumfield veya Erik Bahçesi Okuluydu. Belki buraya sadece bir okul demek yeterli gelmeyecektir. Çünkü burada öyle güzellikler, öyle dostluk ve sevgiler paylaşıldı ki buraya "yuva" demek daha doğru olurdu.
Tatlı bir bahar yağmurunun ıslattığı yemyeşil otlar ve ağaçlar arasında büyük ve şirin bir bina vardı. Şehirden biraz uzaktaydı ama hem yeşil hem geniş hem de büyük bir arazi üzerindeydi. Asıl binanın arkasında ambarlar, kulübeler, küçük bölümlere ayrılmış tarlalar, ağaçlar vardı. Hatta geniş duvarın arkasında söğütler ve onların altında küçük bir dere bile bulunmaktaydı. Bu binanın adı Plumfield veya Erik Bahçesi Okuluydu. Belki buraya sadece bir okul demek yeterli gelmeyecektir. Çünkü burada öyle güzellikler, öyle dostluk ve sevgiler paylaşıldı ki buraya "yuva" demek daha doğru olurdu.