Haritalar; dağları, nehirleri, denizleri, okyanusları gösterir. Peki, yalnızlığı da gösterir mi? Evet, haritalardaki çöller, gezegenimizin en yalnız yerleridir.
Kahramanlarımız Pilot ve Küçük Prens de işte böyle bir yalnızlığın ortasında karşılaşır. Biri, uçağı arızalanmış ve susuzlukla mücadele eden bir yetişkin; diğeri, gerçeklere susamış bir çocuktur.
Çöl; bu iki kahramanı, çok önemli bir gerçeği keşfetmeye zorlar: “İnsan ancak yüreğiyle baktığında doğruyu görebilir. Gerçek, gözle görülmez.”
Fransız pilot, yazar ve şair Exupéry; 1943'te, kendisinden sonraki bütün kitapları, yazarları ve okurları derinden etkileyecek bir eser yazdı: Küçük Prens. Bu eser, neredeyse bütün dillere çevrildi. Küçük Prens'in dünyadaki tüm baskılarını toplamayı amaç edinmiş, onlarca okur grubu oluştu. “Küçük Prens” bir çocuk kitabından çok daha fazlasıydı ve giderek bir kültüre dönüştü. Artık herkesin kendi gezegenini baobablardan koruması, gülünü sevmeyi öğrenmesi ve gerçeğin ardından gitmesi gerekiyordu.
Küçük Prens onlarca yıldır, okurlarını şapkayı değil boa yılanını görmeye çağırıyor. Yüreğimizle bakmadığımız sürece gerçeği göremeyeceğiz. “Gerçek, gözle görülmez, diye tekrarladı Küçük Prens, unutmamak için…”
Haritalar; dağları, nehirleri, denizleri, okyanusları gösterir. Peki, yalnızlığı da gösterir mi? Evet, haritalardaki çöller, gezegenimizin en yalnız yerleridir.
Kahramanlarımız Pilot ve Küçük Prens de işte böyle bir yalnızlığın ortasında karşılaşır. Biri, uçağı arızalanmış ve susuzlukla mücadele eden bir yetişkin; diğeri, gerçeklere susamış bir çocuktur.
Çöl; bu iki kahramanı, çok önemli bir gerçeği keşfetmeye zorlar: “İnsan ancak yüreğiyle baktığında doğruyu görebilir. Gerçek, gözle görülmez.”
Fransız pilot, yazar ve şair Exupéry; 1943'te, kendisinden sonraki bütün kitapları, yazarları ve okurları derinden etkileyecek bir eser yazdı: Küçük Prens. Bu eser, neredeyse bütün dillere çevrildi. Küçük Prens'in dünyadaki tüm baskılarını toplamayı amaç edinmiş, onlarca okur grubu oluştu. “Küçük Prens” bir çocuk kitabından çok daha fazlasıydı ve giderek bir kültüre dönüştü. Artık herkesin kendi gezegenini baobablardan koruması, gülünü sevmeyi öğrenmesi ve gerçeğin ardından gitmesi gerekiyordu.
Küçük Prens onlarca yıldır, okurlarını şapkayı değil boa yılanını görmeye çağırıyor. Yüreğimizle bakmadığımız sürece gerçeği göremeyeceğiz. “Gerçek, gözle görülmez, diye tekrarladı Küçük Prens, unutmamak için…”