Küçük şeyler, üzerinde durup düşündükçe çoğalıyor, genişleyip derinleşiyor. Böyle olması da doğal olmalı. Yaşam da bir uçtan diğerine küçük şeylerden oluşmuyor mu?
Dostlarım diyor yazar;
Küçük şeyleri, küçümsemeyin, fazla da önem vermeyin.
Küçük şeylere hakkını verin.
Küçük şeylere hakkını vermek, yaşama hakkını vermektir.
Eğer siz yaşama hakkını verirseniz,
Yaşam da size hakkını verir.
Ve hayatlarımızda büyük yer tuttuğu halde, bir türlü dilimiz varıp da adlandıramadığımız davranış biçimlerine, tuzağına düştüğümüz yaklaşımlara adlarını koyarak ışık tutuyor. Suflörlü yaşam, tulumbacılık sendromu, psikolojik düğümlerden kurtulmak der, dediğini de akıcı, hayatın içinden diliyle açıklarken okuru alıp götürüyor.
Küçük Şeyler 2'de Üstün Dökmen, düğümlerimize, bizi düğüm olmaya sürükleyen yaklaşımlara parmak basmakla kalmıyor, çözüm yolları ve teknikler de sunuyor...
Küçük şeyler, üzerinde durup düşündükçe çoğalıyor, genişleyip derinleşiyor. Böyle olması da doğal olmalı. Yaşam da bir uçtan diğerine küçük şeylerden oluşmuyor mu?
Dostlarım diyor yazar;
Küçük şeyleri, küçümsemeyin, fazla da önem vermeyin.
Küçük şeylere hakkını verin.
Küçük şeylere hakkını vermek, yaşama hakkını vermektir.
Eğer siz yaşama hakkını verirseniz,
Yaşam da size hakkını verir.
Ve hayatlarımızda büyük yer tuttuğu halde, bir türlü dilimiz varıp da adlandıramadığımız davranış biçimlerine, tuzağına düştüğümüz yaklaşımlara adlarını koyarak ışık tutuyor. Suflörlü yaşam, tulumbacılık sendromu, psikolojik düğümlerden kurtulmak der, dediğini de akıcı, hayatın içinden diliyle açıklarken okuru alıp götürüyor.
Küçük Şeyler 2'de Üstün Dökmen, düğümlerimize, bizi düğüm olmaya sürükleyen yaklaşımlara parmak basmakla kalmıyor, çözüm yolları ve teknikler de sunuyor...