Hâlid Ziya, Kırk Yıl adlı anılarında, “Yine birgün kitapçıda, İstanbul'dan yeni gelmiş şeylerigözden geçirirken, Sâmipaşazâde SezâiBey'in Küçük Şeyler kitabını gördüm. KüçükŞeyler beni çıldırttı. Sanat heyecanım içindebu kitaptan duyduğum zevke ve neşeye yetişebilecekbir duygulanma bilmiyorum. Bubana yeni bir ufuk, ülkenin yayın ve sanatgöğünde vaadlerle dolu parlak bir doğuşgöstermiş oldu. Küçük hikâyelerin tercümedenemeleriyle geçen zamanın ve bu KüçükŞeyler kitabıyle yinelenen temasların bendebiriktirmiş olması gereken bir heyecan toplamı,(...) sanki gelecek yılların dölyatağınadüşerek hayata çıkmak zamanını beklemeyebaşlamış bir gebelik tohumunu meydanagetirmiş olacak ki, yazı mesleğinde en çoksevdiğim küçük hikâyelerden kim bilir ne kadaryazmış oldum,” diyerek kendisini öyküyazmaya yönelten etkenin Küçük Şeyler olduğunusöylemektedir.
Hâlid Ziya, Kırk Yıl adlı anılarında, “Yine birgün kitapçıda, İstanbul'dan yeni gelmiş şeylerigözden geçirirken, Sâmipaşazâde SezâiBey'in Küçük Şeyler kitabını gördüm. KüçükŞeyler beni çıldırttı. Sanat heyecanım içindebu kitaptan duyduğum zevke ve neşeye yetişebilecekbir duygulanma bilmiyorum. Bubana yeni bir ufuk, ülkenin yayın ve sanatgöğünde vaadlerle dolu parlak bir doğuşgöstermiş oldu. Küçük hikâyelerin tercümedenemeleriyle geçen zamanın ve bu KüçükŞeyler kitabıyle yinelenen temasların bendebiriktirmiş olması gereken bir heyecan toplamı,(...) sanki gelecek yılların dölyatağınadüşerek hayata çıkmak zamanını beklemeyebaşlamış bir gebelik tohumunu meydanagetirmiş olacak ki, yazı mesleğinde en çoksevdiğim küçük hikâyelerden kim bilir ne kadaryazmış oldum,” diyerek kendisini öyküyazmaya yönelten etkenin Küçük Şeyler olduğunusöylemektedir.