Bir zamanlar kocaman bir evde, üvey annesi ve iki kızı kardeşiyle yaşayan, çok güzel bir kız varmış. Çirkin üvey kardeşileri, onun güzelliğini kıskandıkları için, evin tüm işlerini ona yaptırıyorlarmış.
Güzel kız bütün bir gün, yerleri silip, çamaşırları yıkayıp, kardeşlerinin dağınıklığını topluyormuş. Geceleri de, ertesi gün yiyecekleri yemekleri hazırlamak için, geç saatlere kadar çalışıyormuş.
O kadar yoruluyormuş ki, tavan arasındaki eski küçük odasına bile, çıkacak hali kalmıyormuş. Mutfaktaki şöminenin başında, küllerin içinde uyuya kalıyormuş. Bu yüzden ona Kül Kedisi diyorlarmış.
Bir zamanlar kocaman bir evde, üvey annesi ve iki kızı kardeşiyle yaşayan, çok güzel bir kız varmış. Çirkin üvey kardeşileri, onun güzelliğini kıskandıkları için, evin tüm işlerini ona yaptırıyorlarmış.
Güzel kız bütün bir gün, yerleri silip, çamaşırları yıkayıp, kardeşlerinin dağınıklığını topluyormuş. Geceleri de, ertesi gün yiyecekleri yemekleri hazırlamak için, geç saatlere kadar çalışıyormuş.
O kadar yoruluyormuş ki, tavan arasındaki eski küçük odasına bile, çıkacak hali kalmıyormuş. Mutfaktaki şöminenin başında, küllerin içinde uyuya kalıyormuş. Bu yüzden ona Kül Kedisi diyorlarmış.