“Görmek için gözleri, duymak için kulakları olan kişi bilmelidir ki, hiçbir ölümlü sır saklayamaz. Eğer dili susarsa parmak uçlarıyla konuşur, ihanet her gözeneğinden sızar.”
- Sigmund Freud
Kitapçıların kişisel gelişim ve iş yönetimi bölümleri pek çok Beden Dili başlıklı kitapla dolu. Bunların birçoğu birbirinin tekrarı, benzer kitaplar. Elinizde tuttuğunuz kitabın farkı, sahanın içinden ve birinci elden bilgiler vermesi. Uzun yıllar güvenlik alanında yöneticilik yapan Emrah Akçay, yüksek lisans ve doktora yaptığı ve halen devam ettiği alanda edindiği sözsüz iletişim bilgilerini, mesleki tecrübeleri ile birleştiriyor. Mesleği gereği her gün pek çok insanla iletişim kurmak ve onların yalanlarını yakalamak zorunda kalan yazar, bunları uluslararası alanda yapılan en son bilimsel referansları ile sunuyor. Alana dair “Yeni bir şeyler söylemek” amacında olan Akçay, bu anlamda hem gündelik yaşama dair ipuçları sunarken hem de alanda çalışmak isteyen akademisyenlere ışık tutuyor. Belli kalıplaşmış hareketler ezberletmek yerine, herkese uyarlanabilecek davranış biçimlerini aktararak ikinci bir dil öğretiyor. Yaşanmış cinayet davalarından yararlanarak, sözsüz davranışlar ile yalan avcılığını aktarıyor. Konuların en can alıcı yerlerinde, profesyonel tavsiyelerle okuru yönlendiriyor.
Bu kitap sayesinde insanları anlattıklarından çok anlatmadıklarıyla dinleyecek ve coşkulu bir iletişimin kapılarını aralayacaksınız. Kitabın sonunda kendinizi ve başkalarını bir kitap gibi kolayca okuyabildiğinizi ve yorumlayabildiğinizi fark edecek, şaşıracaksınız. Artık sizi kimse kandıramayacak!
Birkaç yıl önce, Türkiye'den tanımadığım bir jandarma yüzbaşısı ve yüksek lisans öğrencisi olan biri, yazmış olduğum bir makaledeki anketle ilgili olarak bana bir elektronik posta attı. “Ne ilginç bir kişilik!” diye düşündüm. Bu kişi, Emrah Akçay'dan başkası değildi. Sorusuna yanıt verdiğimde, kendisi ile iyi arkadaş olacağımızı ve elektronik posta üzerinden harika tartışmalar ve fikir alışverişi yapacağımızı hiç tahmin etmedim. Sonrasında anladım ki, Emrah'ın sözsüz iletişime yönelik çok büyük bir ilgisi ve aynı zamanda günlük hayattaki kullanımına ilişkin çok yaratıcı fikirleri var. Sonra bir gün, sözsüz iletişim hakkında, bilimsel araştırmalarla birlikte bu araştırmaların günlük kullanımının eşit bir biçimde aktarıldığı bir kitap yazmayı düşündüğünü anlattı. Sözsüz iletişim aslında her yerdedir ve Emrah kendi kariyerinden dolayı bunu içgüdüsel olarak sezen bir profesyonel. Ve şimdi gerçekten de kitabını, söylediği gibi yazıp bitirdi. Bu çok heyecan verici.
Umarım bu yaratıcı kitaptan keyif alırsınız!
- Prof. Judith A. Hall / Northeastern Üniversitesi
“Görmek için gözleri, duymak için kulakları olan kişi bilmelidir ki, hiçbir ölümlü sır saklayamaz. Eğer dili susarsa parmak uçlarıyla konuşur, ihanet her gözeneğinden sızar.”
- Sigmund Freud
Kitapçıların kişisel gelişim ve iş yönetimi bölümleri pek çok Beden Dili başlıklı kitapla dolu. Bunların birçoğu birbirinin tekrarı, benzer kitaplar. Elinizde tuttuğunuz kitabın farkı, sahanın içinden ve birinci elden bilgiler vermesi. Uzun yıllar güvenlik alanında yöneticilik yapan Emrah Akçay, yüksek lisans ve doktora yaptığı ve halen devam ettiği alanda edindiği sözsüz iletişim bilgilerini, mesleki tecrübeleri ile birleştiriyor. Mesleği gereği her gün pek çok insanla iletişim kurmak ve onların yalanlarını yakalamak zorunda kalan yazar, bunları uluslararası alanda yapılan en son bilimsel referansları ile sunuyor. Alana dair “Yeni bir şeyler söylemek” amacında olan Akçay, bu anlamda hem gündelik yaşama dair ipuçları sunarken hem de alanda çalışmak isteyen akademisyenlere ışık tutuyor. Belli kalıplaşmış hareketler ezberletmek yerine, herkese uyarlanabilecek davranış biçimlerini aktararak ikinci bir dil öğretiyor. Yaşanmış cinayet davalarından yararlanarak, sözsüz davranışlar ile yalan avcılığını aktarıyor. Konuların en can alıcı yerlerinde, profesyonel tavsiyelerle okuru yönlendiriyor.
Bu kitap sayesinde insanları anlattıklarından çok anlatmadıklarıyla dinleyecek ve coşkulu bir iletişimin kapılarını aralayacaksınız. Kitabın sonunda kendinizi ve başkalarını bir kitap gibi kolayca okuyabildiğinizi ve yorumlayabildiğinizi fark edecek, şaşıracaksınız. Artık sizi kimse kandıramayacak!
Birkaç yıl önce, Türkiye'den tanımadığım bir jandarma yüzbaşısı ve yüksek lisans öğrencisi olan biri, yazmış olduğum bir makaledeki anketle ilgili olarak bana bir elektronik posta attı. “Ne ilginç bir kişilik!” diye düşündüm. Bu kişi, Emrah Akçay'dan başkası değildi. Sorusuna yanıt verdiğimde, kendisi ile iyi arkadaş olacağımızı ve elektronik posta üzerinden harika tartışmalar ve fikir alışverişi yapacağımızı hiç tahmin etmedim. Sonrasında anladım ki, Emrah'ın sözsüz iletişime yönelik çok büyük bir ilgisi ve aynı zamanda günlük hayattaki kullanımına ilişkin çok yaratıcı fikirleri var. Sonra bir gün, sözsüz iletişim hakkında, bilimsel araştırmalarla birlikte bu araştırmaların günlük kullanımının eşit bir biçimde aktarıldığı bir kitap yazmayı düşündüğünü anlattı. Sözsüz iletişim aslında her yerdedir ve Emrah kendi kariyerinden dolayı bunu içgüdüsel olarak sezen bir profesyonel. Ve şimdi gerçekten de kitabını, söylediği gibi yazıp bitirdi. Bu çok heyecan verici.
Umarım bu yaratıcı kitaptan keyif alırsınız!
- Prof. Judith A. Hall / Northeastern Üniversitesi