Kuleli 1919 - İşgal ve Yokluk Yılları

Stok Kodu:
9786052494554
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
162
Basım Yeri:
Eskişehir
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-06
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%33 indirimli
28,00
18,76
9786052494554
586903
Kuleli 1919 - İşgal ve Yokluk Yılları
Kuleli 1919 - İşgal ve Yokluk Yılları
18.76

Kuleli'nin açılış müjdesini bekleyenler arasında Fatih'in, Süleymaniye'nin, Kocamustafapaşa'nın, Eyüp'ün tozlu sokaklarının çocukları da vardı.. Dar gelirlilerin ve onlara karışmış yoksulların oturduğu semtlerdi buralar. Varını yoğunu savaşlarda tüketen bir ulusun bir başka çocuklarıydılar onlar... Ekmeğin, etin, şekerin, yağın belge ile dağıtıldığı yıllarda büyüyorlardı... Kuleli açılıyor haberi gelince nasıl sevinmesinler ki... Bir kuru çay demlenemeyen kuşluklar, bir sıcak çorba içilemeyen akşamlar geçiyordu... O çarpık sokakların, yana yatık tahta evlerinde, azılı tahtakurularına kan vere vere solup gidiyorlardı. Babalar, amcalar, ağabeyler on yıldır süren savaşlara gidip, dönememiş olduğundan analar dul ve kimsesizdi... Nereden bulup da yedirip, giydireceklerdi çocuklarını?... Kimisi sokak çöpçüsü, kimisi reji işçisiydi... Çocukların karınları tahta gibiydi işte. Tüm umutları şu Kuleli'nin açılmasındaydı. Ve işte, kimine müjde, kimine oğlancıkları oraya yazılamadığından yas haberi ulaşmıştı. Onlar ağlaşırken, bunlar düğün bayram yapıyorlardı.

Kuleli'nin açılış müjdesini bekleyenler arasında Fatih'in, Süleymaniye'nin, Kocamustafapaşa'nın, Eyüp'ün tozlu sokaklarının çocukları da vardı.. Dar gelirlilerin ve onlara karışmış yoksulların oturduğu semtlerdi buralar. Varını yoğunu savaşlarda tüketen bir ulusun bir başka çocuklarıydılar onlar... Ekmeğin, etin, şekerin, yağın belge ile dağıtıldığı yıllarda büyüyorlardı... Kuleli açılıyor haberi gelince nasıl sevinmesinler ki... Bir kuru çay demlenemeyen kuşluklar, bir sıcak çorba içilemeyen akşamlar geçiyordu... O çarpık sokakların, yana yatık tahta evlerinde, azılı tahtakurularına kan vere vere solup gidiyorlardı. Babalar, amcalar, ağabeyler on yıldır süren savaşlara gidip, dönememiş olduğundan analar dul ve kimsesizdi... Nereden bulup da yedirip, giydireceklerdi çocuklarını?... Kimisi sokak çöpçüsü, kimisi reji işçisiydi... Çocukların karınları tahta gibiydi işte. Tüm umutları şu Kuleli'nin açılmasındaydı. Ve işte, kimine müjde, kimine oğlancıkları oraya yazılamadığından yas haberi ulaşmıştı. Onlar ağlaşırken, bunlar düğün bayram yapıyorlardı.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat