Çeviri alanında kültürün işlevinin bir aktarımdan ibaret görülmesi, çeviri kuramlarının yorumlanması konusunda içine düşülen büyük bir hata olarak karşımıza çıkmaktadır. Çeviri normal durumunda, bir kültürün tamamen ya da kısmen alıcı bir kültüre aktarım faaliyeti olarak görülemez. Böyle bir bakış açısı, çevirinin görevini bir kültür misyonerliği olarak gösterme tehlikesini içinde barındırır. Çevirinin aracı işlevi bir kültürden diğer kültüre semboller ve değerleri, kaynak kültür bağlamı içerisindeki halleriyle taşımak değil, aksine, kendisinden aktarım yapılan kültür aracılığıyla, erek kültürün kendi kültürel kimliğiyle, kültürel sembolleriyle farklı bir bakış açısı elde etmesine ya da kendi kültürel değerlerini yabancı metinler aracılığıyla yeniden keşfetme olanağı sunmak olabilir.
Çeviri alanında kültürün işlevinin bir aktarımdan ibaret görülmesi, çeviri kuramlarının yorumlanması konusunda içine düşülen büyük bir hata olarak karşımıza çıkmaktadır. Çeviri normal durumunda, bir kültürün tamamen ya da kısmen alıcı bir kültüre aktarım faaliyeti olarak görülemez. Böyle bir bakış açısı, çevirinin görevini bir kültür misyonerliği olarak gösterme tehlikesini içinde barındırır. Çevirinin aracı işlevi bir kültürden diğer kültüre semboller ve değerleri, kaynak kültür bağlamı içerisindeki halleriyle taşımak değil, aksine, kendisinden aktarım yapılan kültür aracılığıyla, erek kültürün kendi kültürel kimliğiyle, kültürel sembolleriyle farklı bir bakış açısı elde etmesine ya da kendi kültürel değerlerini yabancı metinler aracılığıyla yeniden keşfetme olanağı sunmak olabilir.