Sanat ile insan arasında vazgeçilmez bir zorunluk vardır. Tanpınar, 'sanat insanı kaybederse gerisi kendiliğinden çözülür'der. Çünkü, sanatta evrenselliğe ulaşmanın yolu; ölçülü, büyük ve küçük 'insan'ı o insanın toplumun içindeki, yaşam içindeki serüvenini, acılayırya sevinçleriyle, kırıklıklarıyla yansıtmaktan geçer. Günkü, özde insan, her yerde aynı insandır. Tasalarıyla, kaygılarıyla, özlemleriyle, umutlarıyla, kırıklarıyla...
Kültürel aktarımda sanatçılar, özellikle dinin olanaklarını genişleten şairler önemli rollar üstenirler. Dil bilincine sahip, kendi kültürel değerleriyle, ilişkide bulundukları uygarlık dairelerin kültürel değerlerini kendi şiir potalarında eritmesini bilen bu tür şairlerin sayısı maalesef çok azdır.
Sanat ile insan arasında vazgeçilmez bir zorunluk vardır. Tanpınar, 'sanat insanı kaybederse gerisi kendiliğinden çözülür'der. Çünkü, sanatta evrenselliğe ulaşmanın yolu; ölçülü, büyük ve küçük 'insan'ı o insanın toplumun içindeki, yaşam içindeki serüvenini, acılayırya sevinçleriyle, kırıklıklarıyla yansıtmaktan geçer. Günkü, özde insan, her yerde aynı insandır. Tasalarıyla, kaygılarıyla, özlemleriyle, umutlarıyla, kırıklarıyla...
Kültürel aktarımda sanatçılar, özellikle dinin olanaklarını genişleten şairler önemli rollar üstenirler. Dil bilincine sahip, kendi kültürel değerleriyle, ilişkide bulundukları uygarlık dairelerin kültürel değerlerini kendi şiir potalarında eritmesini bilen bu tür şairlerin sayısı maalesef çok azdır.