Ruth Benedict, başyapıtı sayılan Kültür Kalıpları'nda kültürün ardındaki başlıca yaratıcı gücün toplumsal ve yapısal bir etmen olmaktan çok "duygusal ve estetik" bir güç olan "bütünleşme"dir diyor. Bireylerin zihinlerinde var olan bu "bütünleşme" duygusu kültürel özelliklerin bireyler tarafından kendi kültürlerinin öznel ölçülerine göre seçimi, reddi ve uyarlanmasından oluşur. Bir kültürel kümelenmenin ardındaki bütünleştirici öğeyi bir duygusal kalıp olarak ele alan Benedict, kültürler arasındaki farklılıkların bireyler arasındaki farklılıklara benzediğini öne sürer. Ona göre kültürlerin de bireyler gibi ayırt edici özellikleri vardır. Kültürler bu bakımdan birey psikolojisinin geniş bir yansımasıdır. Benedict bu bütünleştirici öğeye "kültürel kümelenme" adını verir ve Nietzsche'nin ünlü yapıtı Trajedinin Doğuşu'ndan esinlenerek Pueblo Yerlilerinin kültürünü Apollon'cu, Düzlük Yerlilerinin kültürünü de Dionysos'çu olarak kümelendirir
Ruth Benedict, başyapıtı sayılan Kültür Kalıpları'nda kültürün ardındaki başlıca yaratıcı gücün toplumsal ve yapısal bir etmen olmaktan çok "duygusal ve estetik" bir güç olan "bütünleşme"dir diyor. Bireylerin zihinlerinde var olan bu "bütünleşme" duygusu kültürel özelliklerin bireyler tarafından kendi kültürlerinin öznel ölçülerine göre seçimi, reddi ve uyarlanmasından oluşur. Bir kültürel kümelenmenin ardındaki bütünleştirici öğeyi bir duygusal kalıp olarak ele alan Benedict, kültürler arasındaki farklılıkların bireyler arasındaki farklılıklara benzediğini öne sürer. Ona göre kültürlerin de bireyler gibi ayırt edici özellikleri vardır. Kültürler bu bakımdan birey psikolojisinin geniş bir yansımasıdır. Benedict bu bütünleştirici öğeye "kültürel kümelenme" adını verir ve Nietzsche'nin ünlü yapıtı Trajedinin Doğuşu'ndan esinlenerek Pueblo Yerlilerinin kültürünü Apollon'cu, Düzlük Yerlilerinin kültürünü de Dionysos'çu olarak kümelendirir