Elinizdeki kitabın yazarı Amine Vedud-Muhsin, Kur'an'daki pek çok meseleyi Fazlurrahman'ın izinden giderek "tarihsel" buluyor. Ona göre, Kur'an'da bahsi geçen meselelerden bir çoğu, sadece o dönemde, o topluma indirildiği için belirli lafızlarla sınırlandırılmıştır. Daha açık ifade etmek gerekirse Kur'an'da o dönemin Arap toplumuna özgü olan ve bugün birebir uygulanması mümkün olmayan bir çok mesele vardır. Kadın konusu da bunlardan biridir. O halde bu meseleler lafzi olarak ele alınmamalı, bilakis Kur'an'ın ‘ruh'u göz önünde bulundurularak, yani genel dünya görüşü ve evrensel hidayet gayesi dikkate alınarak daha genel ilkeler ortaya konulmalıdır.
Elinizdeki kitabın yazarı Amine Vedud-Muhsin, Kur'an'daki pek çok meseleyi Fazlurrahman'ın izinden giderek "tarihsel" buluyor. Ona göre, Kur'an'da bahsi geçen meselelerden bir çoğu, sadece o dönemde, o topluma indirildiği için belirli lafızlarla sınırlandırılmıştır. Daha açık ifade etmek gerekirse Kur'an'da o dönemin Arap toplumuna özgü olan ve bugün birebir uygulanması mümkün olmayan bir çok mesele vardır. Kadın konusu da bunlardan biridir. O halde bu meseleler lafzi olarak ele alınmamalı, bilakis Kur'an'ın ‘ruh'u göz önünde bulundurularak, yani genel dünya görüşü ve evrensel hidayet gayesi dikkate alınarak daha genel ilkeler ortaya konulmalıdır.