Kur'ân-ı Kerîm, hedeflenen insan tipini mü'min, sâlih, sâbir, sâdık, muhlis, muttaki ve muhsin gibi vasıflarla nitelemiş, değişik sûre ve âyetler içerisinde bunlara yer vermiştir. Bu kavramların hepsiyle de anlatılmak istenen kâmil insandır. İhsan ve Muhsin kavramları Kur'ân'ın nüzülü ânında,hemen hemen her inzal devresinde kullanılmış, fakat ihsana Mekkî âyetlerde daha fazla yer verildiği hâlde, muhsin kavramı Medenî âyetlerde daha sık kullanılmıştır. İhsânın "cibril hadisi"ndeki manası, insanın Allah'ı görüyormuşcasına ibadet etme şuurudur. İbadeti, belirli görevleri yerine getirme olarak telakki etmemeliyiz. İbadet bir hayat tarzı ve bir zamana hâkim olma olayıdır; kısaca, Allah'a ait olan beden ve ruhun yine Allah'a verilmesidir.
Kur'ân-ı Kerîm, hedeflenen insan tipini mü'min, sâlih, sâbir, sâdık, muhlis, muttaki ve muhsin gibi vasıflarla nitelemiş, değişik sûre ve âyetler içerisinde bunlara yer vermiştir. Bu kavramların hepsiyle de anlatılmak istenen kâmil insandır. İhsan ve Muhsin kavramları Kur'ân'ın nüzülü ânında,hemen hemen her inzal devresinde kullanılmış, fakat ihsana Mekkî âyetlerde daha fazla yer verildiği hâlde, muhsin kavramı Medenî âyetlerde daha sık kullanılmıştır. İhsânın "cibril hadisi"ndeki manası, insanın Allah'ı görüyormuşcasına ibadet etme şuurudur. İbadeti, belirli görevleri yerine getirme olarak telakki etmemeliyiz. İbadet bir hayat tarzı ve bir zamana hâkim olma olayıdır; kısaca, Allah'a ait olan beden ve ruhun yine Allah'a verilmesidir.