Kur'an-ı Mecid'e dikkatle bakıldığında, nifak ve infakla olan ilgi ve alakamız, cennet ve cehennem tercihimizde çok önemli iki faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Günümüzde ortalama bir Müslümanın yaşamının önemli bir kısmı nifakla iç-içe geçmektedir. O halde “Ölüm gelip çattığında, Rabbim! Ne olur beni yakın bir süreye kadar ertelesen de (artık münafıklık yapmasam, çok çok) sadaka verip (salih amellerde bulunsam), iyilerden olsam!” demeden önce; (dünya ve âhiret arasında bocalamaktan vazgeçerek), bize verilen rızıklardan Allah yolunda harcamalıyız. (Unutmayalım ki,) “Bir nefsin eceli gelince, Allah asla onu ertelemez…”!
(Münafikûn; 10-11)
Kur'an-ı Mecid'e dikkatle bakıldığında, nifak ve infakla olan ilgi ve alakamız, cennet ve cehennem tercihimizde çok önemli iki faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Günümüzde ortalama bir Müslümanın yaşamının önemli bir kısmı nifakla iç-içe geçmektedir. O halde “Ölüm gelip çattığında, Rabbim! Ne olur beni yakın bir süreye kadar ertelesen de (artık münafıklık yapmasam, çok çok) sadaka verip (salih amellerde bulunsam), iyilerden olsam!” demeden önce; (dünya ve âhiret arasında bocalamaktan vazgeçerek), bize verilen rızıklardan Allah yolunda harcamalıyız. (Unutmayalım ki,) “Bir nefsin eceli gelince, Allah asla onu ertelemez…”!
(Münafikûn; 10-11)