Bu çalışma Emeviler tarafından uydurulan hezeyanların deşifre edilmesine ve Kur'an'ın hakikatlerinin beyan edilmesine katkı sağlamak amacıyla kaleme alınmıştır. Bu eser, Kur'an'ın açıklayıcısı şeklinde değerlendirilmemelidir zira Kur'an kendi kendini açıklayan, başka bir deyişle tefsir eden bir kitaptır. Kur'an kendi ayetlerinin en güzel tefsirini bizzat kendi yapmakta ve Kıyamet Suresi'nin 19. ayetinde Hz. Peygambere hitap yoluyla bütün insanlığa kendisinin tefsir edilmesinin Allah'ın üzerine düştüğünü ifade etmektedir. Bu sebeple bu çalışma bir tefsirden ziyade Kur'an'ın hakikatlerini gün yüzüne çıkarma ve Emevi uydurmalarını hükümsüz kılmayı hedeflemektedir.
Allah'tan başka bir ilah mevcut olmadığı gibi Kur'an'dan başka bir kaynak da mevcut değildir. Bu durum, Hz. Peygamberin sünnetinin devre dışı bırakılmaya çalışıldığı anlamına asla gelmemektedir. Kuran'dan başka bir kaynak bırakmamak için çok büyük çaba sarf eden bizzat Hz. Peygamberin kendisidir. Hz. Peygamberin: “Kim hidayeti Kur'an'dan başka bir yerde ararsa Allah onu dalalete düşürür.” hadisi de bu gerçeği gözler önüne sermektedir. Ayrıca Furkan Suresi'nin 30. ayetinde yüce Allah, Hz. Peygamberin, ümmetiyle ilgili dile getirdiği bir şikayetten bahsetmektedir. Bu şikayet ümmetin, Kur'an'ı edinmiş gibi görünse de aslında onu dışladığı gerçeğini kayda geçirmektedir. Hiçbir kitap Kur'an'la hiyerarşiye sokulamaz ve sokulmamalıdır zira Kur'an'a yaklaşabilecek olan tek bir kitap dahi mevcut değildir.
Bu çalışma Emeviler tarafından uydurulan hezeyanların deşifre edilmesine ve Kur'an'ın hakikatlerinin beyan edilmesine katkı sağlamak amacıyla kaleme alınmıştır. Bu eser, Kur'an'ın açıklayıcısı şeklinde değerlendirilmemelidir zira Kur'an kendi kendini açıklayan, başka bir deyişle tefsir eden bir kitaptır. Kur'an kendi ayetlerinin en güzel tefsirini bizzat kendi yapmakta ve Kıyamet Suresi'nin 19. ayetinde Hz. Peygambere hitap yoluyla bütün insanlığa kendisinin tefsir edilmesinin Allah'ın üzerine düştüğünü ifade etmektedir. Bu sebeple bu çalışma bir tefsirden ziyade Kur'an'ın hakikatlerini gün yüzüne çıkarma ve Emevi uydurmalarını hükümsüz kılmayı hedeflemektedir.
Allah'tan başka bir ilah mevcut olmadığı gibi Kur'an'dan başka bir kaynak da mevcut değildir. Bu durum, Hz. Peygamberin sünnetinin devre dışı bırakılmaya çalışıldığı anlamına asla gelmemektedir. Kuran'dan başka bir kaynak bırakmamak için çok büyük çaba sarf eden bizzat Hz. Peygamberin kendisidir. Hz. Peygamberin: “Kim hidayeti Kur'an'dan başka bir yerde ararsa Allah onu dalalete düşürür.” hadisi de bu gerçeği gözler önüne sermektedir. Ayrıca Furkan Suresi'nin 30. ayetinde yüce Allah, Hz. Peygamberin, ümmetiyle ilgili dile getirdiği bir şikayetten bahsetmektedir. Bu şikayet ümmetin, Kur'an'ı edinmiş gibi görünse de aslında onu dışladığı gerçeğini kayda geçirmektedir. Hiçbir kitap Kur'an'la hiyerarşiye sokulamaz ve sokulmamalıdır zira Kur'an'a yaklaşabilecek olan tek bir kitap dahi mevcut değildir.