Dünya sisteminin ekonomi politik ağırlık merkezi, Çin başta olmak üzere Doğu Asya bölgesine kaymaktadır. Çin dünya ekonomisinde, 19. yüzyıl öncesinde olduğu gibi, yeniden merkezî bir konuma yükselmektedir. Çin'in başta ekonomi olmak üzere askerî ve politik alanda kaydettiği ilerlemeler, uluslararası sistemdeki etkisini sürekli bir biçimde arttırmaktadır. Küresel ekonomik politik değişimler, Çin'in dünya sisteminde yeniden merkezî bir rol oynayacağını göstermektedir. Dünya sistemindeki jeopolitik ve jeoekonomik gelişmeler, Çin'i küresel hegemonya mücadelesinin en önemli aktörü hâline getirmektedir. Bu çalışmada, Çin'in yükselişinin hegemonik bir güç olmasına yol açıp açamayacağı üzerinde durulmuştur. Çin'in yeni bir hegemonya düzeni oluşturabilme imkânı ve bunu sınırlayan etmenler analiz edilmiştir. Bu çalışma, sermaye birikiminin merkez üssü olma ve hegemonik güç olma mücadelesinde Çin'in en büyük potansiyellere sahip aktör olduğunu değerlendirmektedir. Giderek karmaşık hâle gelen kapitalist dünya ekonomisi üzerinde kontrolü sağlayabilecek en geniş ekonomik kaynaklara sahip ülkenin Çin olduğu iddia edilmektedir.
Dünya sisteminin ekonomi politik ağırlık merkezi, Çin başta olmak üzere Doğu Asya bölgesine kaymaktadır. Çin dünya ekonomisinde, 19. yüzyıl öncesinde olduğu gibi, yeniden merkezî bir konuma yükselmektedir. Çin'in başta ekonomi olmak üzere askerî ve politik alanda kaydettiği ilerlemeler, uluslararası sistemdeki etkisini sürekli bir biçimde arttırmaktadır. Küresel ekonomik politik değişimler, Çin'in dünya sisteminde yeniden merkezî bir rol oynayacağını göstermektedir. Dünya sistemindeki jeopolitik ve jeoekonomik gelişmeler, Çin'i küresel hegemonya mücadelesinin en önemli aktörü hâline getirmektedir. Bu çalışmada, Çin'in yükselişinin hegemonik bir güç olmasına yol açıp açamayacağı üzerinde durulmuştur. Çin'in yeni bir hegemonya düzeni oluşturabilme imkânı ve bunu sınırlayan etmenler analiz edilmiştir. Bu çalışma, sermaye birikiminin merkez üssü olma ve hegemonik güç olma mücadelesinde Çin'in en büyük potansiyellere sahip aktör olduğunu değerlendirmektedir. Giderek karmaşık hâle gelen kapitalist dünya ekonomisi üzerinde kontrolü sağlayabilecek en geniş ekonomik kaynaklara sahip ülkenin Çin olduğu iddia edilmektedir.