Adından çokca sözedilen "Küreselleşme" başlıbaşına bir olgu olmanın ötesinde, uluslararası sömürgeciliğin yıllarca devam eden sinsi bir ticaret, siyaset ve tarikat çalışmasının somut sonucudur. İnsanlığı bir ahtapot gibi saran vahşi kapitalizmin oluşumunda küresel şirketler artık dünyanın tek hakimi görünümündedirler. Baş mimarlığını her zamanki gibi Yahudi tefecilerin üstlendiği bu küresel sermaye imparatorluğu, korkunç savaşların ızdırabıyla kan ve gözyaşı temelleri üzerine kuruludur. Bu kitapta, Rotschild Ailesi'nden Hitler ve Stalin ortaklığına, Soros Vakfı'ndan Alman Vakıflarına, Mafia'dan IMF'ye, General Motors'tan ITT'ye, Liberal Connection Örgütü'nden buğday tekellerine, Vatikan'ın Kutsal Ordusu'ndan İran-Irak Savaşı'na, Allende'nin devrilişinden Bilderberg Örgütü'ne, petrol kartellerinin Venezuella, Paraguay darbelerinden Vietnam Savaşı'na ve günümüz Büyük Ortadoğu Projesi'nden, CFR'nin örgütlediği sivil toplum örgütlerine kadar uzanan küresel kapitalizmin hikayesini bulacaksınız.
Adından çokca sözedilen "Küreselleşme" başlıbaşına bir olgu olmanın ötesinde, uluslararası sömürgeciliğin yıllarca devam eden sinsi bir ticaret, siyaset ve tarikat çalışmasının somut sonucudur. İnsanlığı bir ahtapot gibi saran vahşi kapitalizmin oluşumunda küresel şirketler artık dünyanın tek hakimi görünümündedirler. Baş mimarlığını her zamanki gibi Yahudi tefecilerin üstlendiği bu küresel sermaye imparatorluğu, korkunç savaşların ızdırabıyla kan ve gözyaşı temelleri üzerine kuruludur. Bu kitapta, Rotschild Ailesi'nden Hitler ve Stalin ortaklığına, Soros Vakfı'ndan Alman Vakıflarına, Mafia'dan IMF'ye, General Motors'tan ITT'ye, Liberal Connection Örgütü'nden buğday tekellerine, Vatikan'ın Kutsal Ordusu'ndan İran-Irak Savaşı'na, Allende'nin devrilişinden Bilderberg Örgütü'ne, petrol kartellerinin Venezuella, Paraguay darbelerinden Vietnam Savaşı'na ve günümüz Büyük Ortadoğu Projesi'nden, CFR'nin örgütlediği sivil toplum örgütlerine kadar uzanan küresel kapitalizmin hikayesini bulacaksınız.