Aşk öyküleri özellikle Kürtlerde trajik sonlarla noktalanır. Öykü sonunda birbirine kavuşan sevgililer hemen hemen yok gibidir. Yıllarca birbirlerinin hasretiyle yanıp tutuşan sevgililere, onlarca kötü şahsiyet engel olma gayreti içerisindedir bu öykülerde. Çoğu zaman "nefes alıp verme" gibi bir anda iki canın peş peşe ebediyete göçüp gittiklerine tanık olduğumuz kılamlara, ezgilere kulak kabarttığımız anlar olmuştur. Yaralarını kurt bağlamış sevgilisi kolarında can veren genç kadın, Allah'a yakarıp; "Ya Rebı, cane min jı bistıne!.." (Rabbim benim de canımı al..!) yakarışı, çoğu zaman bu öykülerde dinleyiciyi, -yazılmamışsa eğer- okuyucuyu amiyane tabir ile beyninden vurur! Sevdiğine kavuşamayan "hüsn ü cemali" ay gibi olan kadınlar, ölüm şerbeti içmezse eğer; genelde miskin, göbekli, çirkin ve babası / dedesi yaşındaki adamlara yar olmaya zorlanır, yar olur...
Aşk öyküleri özellikle Kürtlerde trajik sonlarla noktalanır. Öykü sonunda birbirine kavuşan sevgililer hemen hemen yok gibidir. Yıllarca birbirlerinin hasretiyle yanıp tutuşan sevgililere, onlarca kötü şahsiyet engel olma gayreti içerisindedir bu öykülerde. Çoğu zaman "nefes alıp verme" gibi bir anda iki canın peş peşe ebediyete göçüp gittiklerine tanık olduğumuz kılamlara, ezgilere kulak kabarttığımız anlar olmuştur. Yaralarını kurt bağlamış sevgilisi kolarında can veren genç kadın, Allah'a yakarıp; "Ya Rebı, cane min jı bistıne!.." (Rabbim benim de canımı al..!) yakarışı, çoğu zaman bu öykülerde dinleyiciyi, -yazılmamışsa eğer- okuyucuyu amiyane tabir ile beyninden vurur! Sevdiğine kavuşamayan "hüsn ü cemali" ay gibi olan kadınlar, ölüm şerbeti içmezse eğer; genelde miskin, göbekli, çirkin ve babası / dedesi yaşındaki adamlara yar olmaya zorlanır, yar olur...