Mustafa Akyol'un 2006'da yayımlanan ve büyük ilgi gören bu kitabının 6. baskısını, yazarın “Kürt Sorunu” konusundaki güncel değişiklik ve gelişmeleri değerlendirdiği “21. Yüzyıl İçin Üç Tarz-ı Siyaset” başlıklı yeni önsözüyle sunuyoruz:
“Kürt Sorunu, içinde güçlü bir etnik milliyetçilik damarı barındıran büyük bir sosyal mesele olduğuna göre, nasıl ‘çözülmesi' gerektiğinden ziyade nasıl ‘yönetilmesi' gerektiğini tartışmak belki daha doğru.
Son günlerde bu yönetme çabasının çok kritik bir aşaması işliyor: Türkiye devleti ile PKK arasında 2013'te başlayan ‘barış süreci'. Bu sürecin akışı konusunda hükümet ve PKK cephelerinde görüş farklılıkları olsa da, işin özünde, PKK'nın terörü bitirmesi, Türkiye'nin ise daha fazla demokratikleşmesi yatıyor.
Peki, ‘demokratikleşme' ne demek? Ne gibi anayasal ve yasal reformlar yapılmalı? Bunların sonucunda Türkiye bugüne kadarkinden farklı bir ülkeye mi dönüşmeli? Eğer dönüşecekse, ne kadar ve nereye kadar?
Bu sorular, PKK'nın silah bırakmasından daha derin, daha kapsamlı ve daha kalıcı bir tartışmaya götürüyor bizi: 21. yüzyıl Türkiye'sinin ‘kimliği' tartışmasına.”
Mustafa Akyol'un 2006'da yayımlanan ve büyük ilgi gören bu kitabının 6. baskısını, yazarın “Kürt Sorunu” konusundaki güncel değişiklik ve gelişmeleri değerlendirdiği “21. Yüzyıl İçin Üç Tarz-ı Siyaset” başlıklı yeni önsözüyle sunuyoruz:
“Kürt Sorunu, içinde güçlü bir etnik milliyetçilik damarı barındıran büyük bir sosyal mesele olduğuna göre, nasıl ‘çözülmesi' gerektiğinden ziyade nasıl ‘yönetilmesi' gerektiğini tartışmak belki daha doğru.
Son günlerde bu yönetme çabasının çok kritik bir aşaması işliyor: Türkiye devleti ile PKK arasında 2013'te başlayan ‘barış süreci'. Bu sürecin akışı konusunda hükümet ve PKK cephelerinde görüş farklılıkları olsa da, işin özünde, PKK'nın terörü bitirmesi, Türkiye'nin ise daha fazla demokratikleşmesi yatıyor.
Peki, ‘demokratikleşme' ne demek? Ne gibi anayasal ve yasal reformlar yapılmalı? Bunların sonucunda Türkiye bugüne kadarkinden farklı bir ülkeye mi dönüşmeli? Eğer dönüşecekse, ne kadar ve nereye kadar?
Bu sorular, PKK'nın silah bırakmasından daha derin, daha kapsamlı ve daha kalıcı bir tartışmaya götürüyor bizi: 21. yüzyıl Türkiye'sinin ‘kimliği' tartışmasına.”