Yaşadıkları coğrafya, İslam nurunun çıktığı bölgeye yakın olması hasebiyle bu nurun aydınlığından faydalanan ilk milletlerden biri Kürtlerdir. İslam'ı yaymak için başlatılan fetih hareketleri ikinci halife Hz. Ömer döneminde Mezopotamya, Hakkâri, Diyaribekir, Serhat, Musul, Şehrezür, Bitlis, Erzurum, Elazığ, Malatya, Semsur gibi önemli şehir ve bölgelerde yaşayan Kürtler İslam'ı kabul edip ümmetin önemli bir unsuru haline geldiler. Kürtler, tarih boyunca İslam bilimine, siyasetine, kültürüne çok büyük katkılar sağladılar.
Kürt âlimler din eğitiminin halkın tüm tabakaları arasında yaygınlaşması için Kur'an-ı Kerimin manalarını tercüme ettiler, tefsir, hadis, akaid, fıkıh, siyer, ahlak, tasavvuf, tecvit ve sair İslami ilimlere dair eserler yazdılar. Bu eserler başta Kürtlerin yaşadığı bölgelerde hasbi olarak varlığını sürdüren medrese çevreleri olmak üzere tüm halk arasında yayıldı.
İslami ilimlere dair Kürtçe yazılan ilk eserler 1600'lerde yaşamış olan Şeyh Ehmedê Xanî'nin eserleri olarak karşımıza çıktı. Daha sonra 1700'lerin sonları Molla Halîl es-Siirdî Nehcu'l-Enam eseriyle öne çıktı ve 1800'lerden sonra siyasi, konjonktürel, sosyal vb. amillerden ötürü İslami ilimlere dair Kürtçe telifler canlılık kazandı.
Yaşadıkları coğrafya, İslam nurunun çıktığı bölgeye yakın olması hasebiyle bu nurun aydınlığından faydalanan ilk milletlerden biri Kürtlerdir. İslam'ı yaymak için başlatılan fetih hareketleri ikinci halife Hz. Ömer döneminde Mezopotamya, Hakkâri, Diyaribekir, Serhat, Musul, Şehrezür, Bitlis, Erzurum, Elazığ, Malatya, Semsur gibi önemli şehir ve bölgelerde yaşayan Kürtler İslam'ı kabul edip ümmetin önemli bir unsuru haline geldiler. Kürtler, tarih boyunca İslam bilimine, siyasetine, kültürüne çok büyük katkılar sağladılar.
Kürt âlimler din eğitiminin halkın tüm tabakaları arasında yaygınlaşması için Kur'an-ı Kerimin manalarını tercüme ettiler, tefsir, hadis, akaid, fıkıh, siyer, ahlak, tasavvuf, tecvit ve sair İslami ilimlere dair eserler yazdılar. Bu eserler başta Kürtlerin yaşadığı bölgelerde hasbi olarak varlığını sürdüren medrese çevreleri olmak üzere tüm halk arasında yayıldı.
İslami ilimlere dair Kürtçe yazılan ilk eserler 1600'lerde yaşamış olan Şeyh Ehmedê Xanî'nin eserleri olarak karşımıza çıktı. Daha sonra 1700'lerin sonları Molla Halîl es-Siirdî Nehcu'l-Enam eseriyle öne çıktı ve 1800'lerden sonra siyasi, konjonktürel, sosyal vb. amillerden ötürü İslami ilimlere dair Kürtçe telifler canlılık kazandı.