Uzun yıllar boyunca binlerce insanın ölümüne ve ülke vatandaşları arasında keskin bir ayrılık oluşmasına neden olan Kürt sorunu, hiç şüphe yok ki Türkiye'nin en ağır yarasıdır.
Güneydoğu'da terör suçlarına yönelik soruşturmalarda görev alan Cumhuriyet savcısı Ahmet Aslan, Kürtler Sofrası'nda, meseleyi devletin kuruluş yıllarından bu yana vuku bulan ulusal ve uluslararası serüven içinde ele alıp bölgenin sosyal, siyasal ve ekonomik dokusuna ilişkin isabetli tespitler yaparak bin yıllık kardeşliğin nasıl kan davasına dönüştüğünü anlatıyor; bu ağır yaranın tedavisi için evrensel hukuk ilkeleri temelinde gerçekçi bir çözüm önerisi sunuyor.
Bu kitapta, hem Kürt sorununun iç yüzü ve çözüm yoluna dair sıra dışı bir bakış açısıyla karşılaşacaksınız, hem de cumhuriyet tarihiyle cesur bir yüzleşmeye tanık olacaksınız.
Uzun yıllar boyunca binlerce insanın ölümüne ve ülke vatandaşları arasında keskin bir ayrılık oluşmasına neden olan Kürt sorunu, hiç şüphe yok ki Türkiye'nin en ağır yarasıdır.
Güneydoğu'da terör suçlarına yönelik soruşturmalarda görev alan Cumhuriyet savcısı Ahmet Aslan, Kürtler Sofrası'nda, meseleyi devletin kuruluş yıllarından bu yana vuku bulan ulusal ve uluslararası serüven içinde ele alıp bölgenin sosyal, siyasal ve ekonomik dokusuna ilişkin isabetli tespitler yaparak bin yıllık kardeşliğin nasıl kan davasına dönüştüğünü anlatıyor; bu ağır yaranın tedavisi için evrensel hukuk ilkeleri temelinde gerçekçi bir çözüm önerisi sunuyor.
Bu kitapta, hem Kürt sorununun iç yüzü ve çözüm yoluna dair sıra dışı bir bakış açısıyla karşılaşacaksınız, hem de cumhuriyet tarihiyle cesur bir yüzleşmeye tanık olacaksınız.