Stefanos Yerasimos, bu kitabında Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemi ve Ekim Devrimi'yle ileri bir aşamaya geçen Türk-Sovyet ilişkilerini ele alıyor. Yazar, bu yeni dönemde Sovyetler Birliği'nin tüm dış ilişkilerini, bu arada Türk-Sovyet ilişkilerini de kapsayan “Dokumenti Vneşney Politiki SSSR'deki (SSCB Dış Politika Belgeleri) belgelerden kaynaklanarak iki ülke arasındaki ilişkileri ve Yeni Türkiye'nin gelişimini “Kurtuluş Savaşı“ndan başlayarak Lozan Konferansı'na dek adım adım inceliyor. Türk-Sovyet ilişkilerini Türkiye'nin diğer ülkelerle olan ilişkileri bütününden koparmadan inceleyen yazar, “Kurtuluş Savaşı“ yıllarının toplumsal ve ekonomik çerçevesini, ince denge hesaplarını, dostluk, kuşku ve bunalımları, karar ve kararsızlık dönemlerini çeşitli kaynak ve belgelerle besleyerek sergiliyor. İlk ilişkilerinin kurulmasından, Mustafa Suphi ve arkadaşlarınnın uğradığı suikaste, Ankara'daki yönetici kadronun iç çekişmelerinden Lozan Konferansı'na uzanan Cumhuriyet Türkiyesi'nin doğuşunun karmaşık ortamında iç içe giren ilişki ve çelişkiler yumağını somut durumlarıyla ortaya koyan bu çalışmanın önemli bir yanı da kitaptaki belgelerin hemen hepsinin -birkaçı dışında- Türkçede ilk kez yayımlanıyor olmasıdır. Yalnızca bir belge aktarımı olmakla kalmayıp bu belgeler arasındaki ilişki ve bağlantıyı da ayrıntılarıyla inceleyen bu kitabın, “Kurtuluş Savaşı“nın ekonomik-politik gelişiminde bunların nicel-nitel katkılarının ne gibi aşamalardan geçip hangi noktalara ulaştığını da sergileyeceğine ve sunduğu tüm yeni bilgi ve belgelerle bu konudaki görüşlere yeni boyutlar getireceğine inanıyoruz.
Stefanos Yerasimos, bu kitabında Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemi ve Ekim Devrimi'yle ileri bir aşamaya geçen Türk-Sovyet ilişkilerini ele alıyor. Yazar, bu yeni dönemde Sovyetler Birliği'nin tüm dış ilişkilerini, bu arada Türk-Sovyet ilişkilerini de kapsayan “Dokumenti Vneşney Politiki SSSR'deki (SSCB Dış Politika Belgeleri) belgelerden kaynaklanarak iki ülke arasındaki ilişkileri ve Yeni Türkiye'nin gelişimini “Kurtuluş Savaşı“ndan başlayarak Lozan Konferansı'na dek adım adım inceliyor. Türk-Sovyet ilişkilerini Türkiye'nin diğer ülkelerle olan ilişkileri bütününden koparmadan inceleyen yazar, “Kurtuluş Savaşı“ yıllarının toplumsal ve ekonomik çerçevesini, ince denge hesaplarını, dostluk, kuşku ve bunalımları, karar ve kararsızlık dönemlerini çeşitli kaynak ve belgelerle besleyerek sergiliyor. İlk ilişkilerinin kurulmasından, Mustafa Suphi ve arkadaşlarınnın uğradığı suikaste, Ankara'daki yönetici kadronun iç çekişmelerinden Lozan Konferansı'na uzanan Cumhuriyet Türkiyesi'nin doğuşunun karmaşık ortamında iç içe giren ilişki ve çelişkiler yumağını somut durumlarıyla ortaya koyan bu çalışmanın önemli bir yanı da kitaptaki belgelerin hemen hepsinin -birkaçı dışında- Türkçede ilk kez yayımlanıyor olmasıdır. Yalnızca bir belge aktarımı olmakla kalmayıp bu belgeler arasındaki ilişki ve bağlantıyı da ayrıntılarıyla inceleyen bu kitabın, “Kurtuluş Savaşı“nın ekonomik-politik gelişiminde bunların nicel-nitel katkılarının ne gibi aşamalardan geçip hangi noktalara ulaştığını da sergileyeceğine ve sunduğu tüm yeni bilgi ve belgelerle bu konudaki görüşlere yeni boyutlar getireceğine inanıyoruz.