Bu kitap, Hz. Mevlana'nın “Attar yedi aşk şehrini dolaştı, bizse hala bir küçük sokağın başındayız!” diyerek övdüğü bir İslam sufi-şairinin şaheseridir. Bu eser, yine Hz. Mevlana'nın “Ben söz söylemede Şeyh Attar'ın kulu kölesiyim! Ey dost, her ne söyledimse onu Attar'dan duymuşum!” dediği bir üstadın kaleminden çıkmadır. Gülşen-i Raz'ın yazarı Şebüsteri, “Yüzlerce yıl geçer de Attar gibi bir şair gelmez!” der. Hüsn ü Aşk'ın yazarı, dahi şairimiz Şeyh Galib de ilhamını Attar'dan aldığını söyler. Hz. Attar, bu eseri yazmak için velilerin hayatlarıyla ilgili bin kadar eser okudu. Tasavvuf bilgisi ile şairliğini bir araya getirerek tasavvuf edebiyatında yepyeni bir çığır açtı. Batı dillerinin hemen hemen hepsine defalarca tercüme edilen, dünyanın pek çok diline aktarılan ve bütün insanlığa seslenen bu eser, herkesi etkileyen kendine özgü çok çarpıcı bir özelliğe sahiptir. Dünyanın seçkin aydınlarının sık sık göz atmak ihtiyacı duydukları bir başucu kitabıdır. Büyük psikolog ve psikiyatristlerin de insan ruh ve karakterini anlamak için kullandıkları bir kaynak eserdir. Bu kitabın en büyük özelliği, insanı eski halinde bırakmaması ve okuyucusunu gönül adamlığı yolunda ilerlemeye yönlendirmesidir.
Bu kitap, Hz. Mevlana'nın “Attar yedi aşk şehrini dolaştı, bizse hala bir küçük sokağın başındayız!” diyerek övdüğü bir İslam sufi-şairinin şaheseridir. Bu eser, yine Hz. Mevlana'nın “Ben söz söylemede Şeyh Attar'ın kulu kölesiyim! Ey dost, her ne söyledimse onu Attar'dan duymuşum!” dediği bir üstadın kaleminden çıkmadır. Gülşen-i Raz'ın yazarı Şebüsteri, “Yüzlerce yıl geçer de Attar gibi bir şair gelmez!” der. Hüsn ü Aşk'ın yazarı, dahi şairimiz Şeyh Galib de ilhamını Attar'dan aldığını söyler. Hz. Attar, bu eseri yazmak için velilerin hayatlarıyla ilgili bin kadar eser okudu. Tasavvuf bilgisi ile şairliğini bir araya getirerek tasavvuf edebiyatında yepyeni bir çığır açtı. Batı dillerinin hemen hemen hepsine defalarca tercüme edilen, dünyanın pek çok diline aktarılan ve bütün insanlığa seslenen bu eser, herkesi etkileyen kendine özgü çok çarpıcı bir özelliğe sahiptir. Dünyanın seçkin aydınlarının sık sık göz atmak ihtiyacı duydukları bir başucu kitabıdır. Büyük psikolog ve psikiyatristlerin de insan ruh ve karakterini anlamak için kullandıkları bir kaynak eserdir. Bu kitabın en büyük özelliği, insanı eski halinde bırakmaması ve okuyucusunu gönül adamlığı yolunda ilerlemeye yönlendirmesidir.