Mehmet Taylan, genç bir öykücü. Farklı bir dünyadan yazıyor öyküleri. Karanlık sokaklardan, acımasız bir yaşam savaşının sürdüğü kenar semtlerden, fabrikalardan, köylerden ve dağlardan yazıyor. İçinden çıkıp geldiği yerleri, kişileri ve olayları yazarken öykülerini hep onurlu, gerçek, sevgi dolu bir yaşama umuduna adıyor. Öfkesi de bu yüzden. Lacivert Duman'ı okuyunca, yaşamın gerçekleriyle ilgili genç bir yazarın dünyasında keyifli bir yolculuğa çıkacaksınız.
Hava soğuk; hani şu keskin, insanın yüzünü acıtan soğuklardan. Beyoğlu'nun arka sokaklarındasın. Gecenin siyahı üstüne çökmüş. Ay ışığı ara sokaklara ulaşmıyor. Kıyıda köşede sönük sokak lambaları var. Bir elin cebinde, sigarayı tutan elin üşüyor. Israrla izmaritine kadar içiyorsun yine de. Soğukta ağzından çıkan buharla sigaranın lacivert dumanı birbirine karışıyor. Seviyorsun bu görüntüyü. Eskiden de severdin, soğuğu, karanlığı, sigarayı... Nedense?
Mehmet Taylan, genç bir öykücü. Farklı bir dünyadan yazıyor öyküleri. Karanlık sokaklardan, acımasız bir yaşam savaşının sürdüğü kenar semtlerden, fabrikalardan, köylerden ve dağlardan yazıyor. İçinden çıkıp geldiği yerleri, kişileri ve olayları yazarken öykülerini hep onurlu, gerçek, sevgi dolu bir yaşama umuduna adıyor. Öfkesi de bu yüzden. Lacivert Duman'ı okuyunca, yaşamın gerçekleriyle ilgili genç bir yazarın dünyasında keyifli bir yolculuğa çıkacaksınız.
Hava soğuk; hani şu keskin, insanın yüzünü acıtan soğuklardan. Beyoğlu'nun arka sokaklarındasın. Gecenin siyahı üstüne çökmüş. Ay ışığı ara sokaklara ulaşmıyor. Kıyıda köşede sönük sokak lambaları var. Bir elin cebinde, sigarayı tutan elin üşüyor. Israrla izmaritine kadar içiyorsun yine de. Soğukta ağzından çıkan buharla sigaranın lacivert dumanı birbirine karışıyor. Seviyorsun bu görüntüyü. Eskiden de severdin, soğuğu, karanlığı, sigarayı... Nedense?