Mehmet Bedri Gültekin kitabında, laikliğin neresindeyiz sorusuna, 1980'lerin dünya ve Türkiyesi'nin güncelliği bağlamında özgün bir cevap veriyor. Türkiye'nin çağdaşlaşma sorununu, kapsamlı bir dünya görüşü açısından inceliyor ve bir tarih teorisi oluşturuyor. Kitabın birinci baskısının yapıldığı yıllarda bir şeriatçı tehlikeye dikkat çekiyor. Bugün ise, bir tehlike olmaktan çıktı, yaşadığımız bir gerçeklik haline dönüştü. Şeriatçılar, kendi ifadeleriyle "tebliğ" aşamasını geride bırakıyorlar artık. "Cihat", İslamcı literatürde içinde bulunduğumuz dönemi karakterize ediyor. Türkiye çağdaşlaşma yolunda önemli mesafe aldı. Sosyo-ekonomik ve kültürel yapısıyla çağdaş ve demokratik sürecin tamamlanması hala önümüzde duran bir sorundur. Bunun tamamlanması dine karşı bir ideolojik mücadele ile mümkündür. Elinizdeki kitap, Türkiye'nin yüz yıllık birikimini, Türk devriminde laiklik ve İslamiyet konularını inceliyor.
Mehmet Bedri Gültekin kitabında, laikliğin neresindeyiz sorusuna, 1980'lerin dünya ve Türkiyesi'nin güncelliği bağlamında özgün bir cevap veriyor. Türkiye'nin çağdaşlaşma sorununu, kapsamlı bir dünya görüşü açısından inceliyor ve bir tarih teorisi oluşturuyor. Kitabın birinci baskısının yapıldığı yıllarda bir şeriatçı tehlikeye dikkat çekiyor. Bugün ise, bir tehlike olmaktan çıktı, yaşadığımız bir gerçeklik haline dönüştü. Şeriatçılar, kendi ifadeleriyle "tebliğ" aşamasını geride bırakıyorlar artık. "Cihat", İslamcı literatürde içinde bulunduğumuz dönemi karakterize ediyor. Türkiye çağdaşlaşma yolunda önemli mesafe aldı. Sosyo-ekonomik ve kültürel yapısıyla çağdaş ve demokratik sürecin tamamlanması hala önümüzde duran bir sorundur. Bunun tamamlanması dine karşı bir ideolojik mücadele ile mümkündür. Elinizdeki kitap, Türkiye'nin yüz yıllık birikimini, Türk devriminde laiklik ve İslamiyet konularını inceliyor.