Yüreğim yalnızlık rüzgârlarında savrulurken bilinmez nice diyarlar keşfetti. Baş köşede yine sen.. O kadar şey görmüşken bir sen eksiktin. Fakat ümit denen o şey hiç eksilmedi bende. Aksine ümidim daha da arttı. Bazen karanlıklar içinde kayboldu kalbim. Bazen de beyaz bir rüyanın kör eden ışığında. Ummanda yüzerken yön bilmeden bir kıyı aradı da ta uzaklardan bir ışık! Evet, bir ışık.. Tahayyül edemediğim hayâlin fener oldu.
Bir pusula... Biliyor musun kalbim hiç kızmadı bana. Ama arada bana şunu demeden de edemiyor: “Neden bu kadar yoruyorsun ki beni.” Buna da hakkı var değil mi? Sonuçta kahrımı çekiyor bu denli. Peki, beklediğim sen yağmurlarda benim gibi ıslanıyor musun? Kar tanelerini yakalamak ise cabası.. Yaptığım herşeyde senden bir parça bırakıyorum. Gün gelirde seninle konuşmak için. Nice anılar nice sözler saklıyorum. Ardı ardına.. Her açtığım kapı sonrasında bir gün sana da kapıyı açtığımı hayâl ediyorum. Çok mu şey istiyorum? Hiçte değil..
Yüreğim yalnızlık rüzgârlarında savrulurken bilinmez nice diyarlar keşfetti. Baş köşede yine sen.. O kadar şey görmüşken bir sen eksiktin. Fakat ümit denen o şey hiç eksilmedi bende. Aksine ümidim daha da arttı. Bazen karanlıklar içinde kayboldu kalbim. Bazen de beyaz bir rüyanın kör eden ışığında. Ummanda yüzerken yön bilmeden bir kıyı aradı da ta uzaklardan bir ışık! Evet, bir ışık.. Tahayyül edemediğim hayâlin fener oldu.
Bir pusula... Biliyor musun kalbim hiç kızmadı bana. Ama arada bana şunu demeden de edemiyor: “Neden bu kadar yoruyorsun ki beni.” Buna da hakkı var değil mi? Sonuçta kahrımı çekiyor bu denli. Peki, beklediğim sen yağmurlarda benim gibi ıslanıyor musun? Kar tanelerini yakalamak ise cabası.. Yaptığım herşeyde senden bir parça bırakıyorum. Gün gelirde seninle konuşmak için. Nice anılar nice sözler saklıyorum. Ardı ardına.. Her açtığım kapı sonrasında bir gün sana da kapıyı açtığımı hayâl ediyorum. Çok mu şey istiyorum? Hiçte değil..