Lars Iyer (3 Kitap)

Stok Kodu:
3990000049810
Boyut:
13.50x19.50
Sayfa Sayısı:
796
Çeviren:
Elif Ersavcı
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%22 indirimli
99,00
77,22
3990000049810
698234
Lars Iyer (3 Kitap)
Lars Iyer (3 Kitap)
77.22

Kuşku

Yazar ve filozof Lars Iyer'in asap bozucu komiklikteki ilk romanı Kuşku düşünememekten muzdarip iki düşünürün hikayesini anlatıyor. W. düşünemiyor, çünkü bir şekilde her şey bir türlü anlayamadığı matematiğe ve bir türlü inanamadığı Tanrı'ya çıkıyor. Lars ise (W.'ye göre) çok daha basit bir sebeple, aptalın teki olduğu ve evinde kendi kendine bir din kuran rutubetin etkisinden kurtulamadığı için düşünemiyor. İki adam dünyanın sona ermek üzere olduğundan endişeleniyorlar; kendilerine bir amaç yaratmak, delirmiş bir dünyada aklı başında kalmak ve kendilerine ait bir düşünce bulabilmek tek dertleri. Kitap sonunda bir cevap değil, daha çok soru veriyor bize. Tutunabileceğimiz bir dal bırakmıyor. Ama kitabın cazibesi burada. Yenilmekle ilgili bir kitap bu. Hep daha iyi yenilmekle.

Dogma

Kıyametin eli kulağında. Düşünememekten muzdarip filozoflar W. ve Lars ders vermek üzere "Amerika Birleşik Çöplükleri"ne gider. Bu gezi sırasında, hayatlarındaki tıkanmayı aşmak, düşüncede bir yol bulmak için ortaya Dogma dedikleri bir öğreti atar ama anlamsızlıkta daha da kaybolurlar. Varlıklarını meşrulaştıracak tek bir düşünce arayışları yine bir yere varmaz. Bu da yetmezmiş gibi W.'nin korktuğu şey başına gelir ve çalıştığı üniversiteden sürülür. Lars ise evini istila eden sıçanları besleyerek insanlığa ihanet eder. Nietzsche'yi doğrularcasına, iki adam boşluğa yeterince bakınca boşluk da onlara diker gözünü.

Lars Iyer kapitalizm, din, Dogma, kozmik tavuk, dünyanın ve felsefenin sonu gibi karman çorman meseleleri kendine has sade tarzıyla didik didik ediyor. Mizahı elden bırakmayan bir felaket kitabı bu.

"Samuel Beckett'in Vladimir ve Estragon'undan bu yana karşılaştığımız en alışılmadık ve absürd ikili W. ile Lars yeniden sahnede... Godot'yu Beklerken gibi Dogma da varoluşun ve anlamın doğası üzerine kafa patlatıyor. Lars Iyer modern hayatın kaosunu ve boşluğunu komik bir üslupla anlatıyor. Çaresizlik hiç bu kadar eğlenceli olmamıştı herhalde."

-Library Journal-

Göç

Kuşku ve Dogma'nın absürd düşünürleri Lars ve W. üçlemenin son kitabında iflas etmiş siyasi, entelektüel ve ekonomik düzenle yüzleşiyorlar.

Üniversitelerde felsefe hocalarının spor bilimleri bölümlerine atandığı, budalalığın dört bir yanda hüküm sürdüğü, kıyametin hızla yaklaştığı bir ortamda, “düşünce dostu” entelektüeller Lars ve W. kendilerine zorlu misyonlar edinirler. Bir yandan, felsefeyi entelektüel çölden kurtarıp yeniden hayata döndürecek ve akademinin dışında, belki köprü altlarında yürütülecek bir felsefe hareketinin oluşumuna yardımcı olmalı, bir yandan da hayatlarını sürdürebilmeleri için kendilerini kurtarmalıdırlar. Akıllarında bu misyonlarla, Britanya'daki üniversitelere yaptıkları felsefe turunda, yine bolca içip umutsuzluktan, kıyametten, sürgünden, göçten ve geri dönüşten dem vururlar.

“Göç, tıpkı üçlemenin diğer kitapları gibi, arzulanan aşkınlık haliyle iç karartıcı gerçeklik arasındaki gerilimlere ustaca değiniyor.”

- Independent

Kuşku

Yazar ve filozof Lars Iyer'in asap bozucu komiklikteki ilk romanı Kuşku düşünememekten muzdarip iki düşünürün hikayesini anlatıyor. W. düşünemiyor, çünkü bir şekilde her şey bir türlü anlayamadığı matematiğe ve bir türlü inanamadığı Tanrı'ya çıkıyor. Lars ise (W.'ye göre) çok daha basit bir sebeple, aptalın teki olduğu ve evinde kendi kendine bir din kuran rutubetin etkisinden kurtulamadığı için düşünemiyor. İki adam dünyanın sona ermek üzere olduğundan endişeleniyorlar; kendilerine bir amaç yaratmak, delirmiş bir dünyada aklı başında kalmak ve kendilerine ait bir düşünce bulabilmek tek dertleri. Kitap sonunda bir cevap değil, daha çok soru veriyor bize. Tutunabileceğimiz bir dal bırakmıyor. Ama kitabın cazibesi burada. Yenilmekle ilgili bir kitap bu. Hep daha iyi yenilmekle.

Dogma

Kıyametin eli kulağında. Düşünememekten muzdarip filozoflar W. ve Lars ders vermek üzere "Amerika Birleşik Çöplükleri"ne gider. Bu gezi sırasında, hayatlarındaki tıkanmayı aşmak, düşüncede bir yol bulmak için ortaya Dogma dedikleri bir öğreti atar ama anlamsızlıkta daha da kaybolurlar. Varlıklarını meşrulaştıracak tek bir düşünce arayışları yine bir yere varmaz. Bu da yetmezmiş gibi W.'nin korktuğu şey başına gelir ve çalıştığı üniversiteden sürülür. Lars ise evini istila eden sıçanları besleyerek insanlığa ihanet eder. Nietzsche'yi doğrularcasına, iki adam boşluğa yeterince bakınca boşluk da onlara diker gözünü.

Lars Iyer kapitalizm, din, Dogma, kozmik tavuk, dünyanın ve felsefenin sonu gibi karman çorman meseleleri kendine has sade tarzıyla didik didik ediyor. Mizahı elden bırakmayan bir felaket kitabı bu.

"Samuel Beckett'in Vladimir ve Estragon'undan bu yana karşılaştığımız en alışılmadık ve absürd ikili W. ile Lars yeniden sahnede... Godot'yu Beklerken gibi Dogma da varoluşun ve anlamın doğası üzerine kafa patlatıyor. Lars Iyer modern hayatın kaosunu ve boşluğunu komik bir üslupla anlatıyor. Çaresizlik hiç bu kadar eğlenceli olmamıştı herhalde."

-Library Journal-

Göç

Kuşku ve Dogma'nın absürd düşünürleri Lars ve W. üçlemenin son kitabında iflas etmiş siyasi, entelektüel ve ekonomik düzenle yüzleşiyorlar.

Üniversitelerde felsefe hocalarının spor bilimleri bölümlerine atandığı, budalalığın dört bir yanda hüküm sürdüğü, kıyametin hızla yaklaştığı bir ortamda, “düşünce dostu” entelektüeller Lars ve W. kendilerine zorlu misyonlar edinirler. Bir yandan, felsefeyi entelektüel çölden kurtarıp yeniden hayata döndürecek ve akademinin dışında, belki köprü altlarında yürütülecek bir felsefe hareketinin oluşumuna yardımcı olmalı, bir yandan da hayatlarını sürdürebilmeleri için kendilerini kurtarmalıdırlar. Akıllarında bu misyonlarla, Britanya'daki üniversitelere yaptıkları felsefe turunda, yine bolca içip umutsuzluktan, kıyametten, sürgünden, göçten ve geri dönüşten dem vururlar.

“Göç, tıpkı üçlemenin diğer kitapları gibi, arzulanan aşkınlık haliyle iç karartıcı gerçeklik arasındaki gerilimlere ustaca değiniyor.”

- Independent

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat