Latîfeler Kitabı şair Lami'i Çelebi'den oğlu Abdullah Çelebi'ye defter olarak miras kalan ve sonra oğlu tarafından yapılan ilavelerle günümüze ulaşan bir eser. Yazarımız, Attar, Sadi, Mevlana Celaleddin ve Molla Cami gibi şarkın büyük vecd, heyecan ve aşk şairlerinden yer yer beyit ve mısralar alır, bazen onların bir nükte ve hatıraları ile konuyu daha zarif bir hale getirir. Onlar hakkında anlattığı latîfe ve nüktelerle bizi devrin düşünce ve hislerine ortak eder. Hatta yer yer kendimizi o hayatın içinde ve beraber hissederiz; onlarla güler, onlarla yaşarız. Eserde şairin gençlik yıllarını geçirdiği, medreselerinde okuduğu Konya'dan ve bu şehrin bekar odasında tanıştığı hırpani meczublar hakkında çok canlı ve renkli tablolar yer alır.
Yine Latîfeler'de Peygamberimizin nurlu tebessümlerinden başlayarak Hazret-i Ali, Nuşirevan, Behlül Dana ve ismi bile tebessümlerin başlangıcı olan Nasreddin Hoca'ya kadar bilinen bilinmeyen pek çok şahıs kendi zarif endamları içinde zekâ, incelik ve nüktedanlıkları ile gözlerimizin önünden geçer. Her latifeyi okuyuşta bizi bazen bir söz, bazen bir zeka parıltısı, bazen de ince ve hassas nükteler ya da samimiyet ve içtenliğin büyülü evreni kendisine çeker. Daha önce başka eserlerden tanıdığımız hikâyeler burada yeni ve tatlı bir kıyafetle eski bir ahbap gibi bütün sevecenliği ile karşımıza çıkar. Latifeler Kitabı'ndaki nükteler uydurulmuş değil bütün inceliğiyle yaşanmış ve asırlarca dost sohbetlerine kandil olmuş ve bundan sonra da olacak latifelerdir.
Latîfeler Kitabı şair Lami'i Çelebi'den oğlu Abdullah Çelebi'ye defter olarak miras kalan ve sonra oğlu tarafından yapılan ilavelerle günümüze ulaşan bir eser. Yazarımız, Attar, Sadi, Mevlana Celaleddin ve Molla Cami gibi şarkın büyük vecd, heyecan ve aşk şairlerinden yer yer beyit ve mısralar alır, bazen onların bir nükte ve hatıraları ile konuyu daha zarif bir hale getirir. Onlar hakkında anlattığı latîfe ve nüktelerle bizi devrin düşünce ve hislerine ortak eder. Hatta yer yer kendimizi o hayatın içinde ve beraber hissederiz; onlarla güler, onlarla yaşarız. Eserde şairin gençlik yıllarını geçirdiği, medreselerinde okuduğu Konya'dan ve bu şehrin bekar odasında tanıştığı hırpani meczublar hakkında çok canlı ve renkli tablolar yer alır.
Yine Latîfeler'de Peygamberimizin nurlu tebessümlerinden başlayarak Hazret-i Ali, Nuşirevan, Behlül Dana ve ismi bile tebessümlerin başlangıcı olan Nasreddin Hoca'ya kadar bilinen bilinmeyen pek çok şahıs kendi zarif endamları içinde zekâ, incelik ve nüktedanlıkları ile gözlerimizin önünden geçer. Her latifeyi okuyuşta bizi bazen bir söz, bazen bir zeka parıltısı, bazen de ince ve hassas nükteler ya da samimiyet ve içtenliğin büyülü evreni kendisine çeker. Daha önce başka eserlerden tanıdığımız hikâyeler burada yeni ve tatlı bir kıyafetle eski bir ahbap gibi bütün sevecenliği ile karşımıza çıkar. Latifeler Kitabı'ndaki nükteler uydurulmuş değil bütün inceliğiyle yaşanmış ve asırlarca dost sohbetlerine kandil olmuş ve bundan sonra da olacak latifelerdir.