Lenin Usta çok net koyuyor. Önce mücadelede çelikleşmiş, doğru strateji ve taktiğe, teoriye sahip bir parti olacak ve İşçi Sınıfının en bilinçli, en yiğit, en fedakâr, en yetenekli unsurlarını bağrında toplayacak. Böyle bir parti olmadan diktatörlük uygulanamaz, diyor. Disiplin de sağlanamaz, diyor.
Sovyetler bu açık öğütlere rağmen niye bunları dinlemeyip de bürokratizme ve çürüyüşe, çöküşe uğradılar?
Şundan; başka ülkelerin proleterleriyle, mücadeleleriyle sıkı ittifaka gireceksin, diyor Lenin.
Ama Sovyetler bunu terk etti. Kendi içlerine kapandılar, dünyadan koptular. Oysa devrimci hareket dünyada olanca coşkusuyla yükselişteydi. Dünyanın tümünün sosyalistleşmesine imkân sunan bir gelişmevardı. Ama Sovyetler bundan kaçındı. “Barış içinde bir arada yaşama” diye zırva bir tez ürettiler. Karşıdevrimci bir tez ürettiler. Emperyalistlerle barış içinde bir arada yaşanmaz. Yaşayamazsınız çünkü o doğası gereği saldırmak zorunda.
Bir de şu var arkadaşlar; savaştan, mücadeleden koptuğunuz anda durağanlaşma başlar, arkasından çürüme gelir ve arkasından bitiş gelir. Onun kaçışı yok.
O bakımdan bir ustura gibi her gün bilincinizi, inancınızı, kararlılığınızı, fedakârlığınızı, yiğitliğinizi bilemek zorundasınız.
Ve düşman karşısında direnmek zorundasınız hiç geri adım atmadan. Bir kere boyun eğdiniz mi, bir daha kolay kolay dik duramazsınız.
Lenin Usta çok net koyuyor. Önce mücadelede çelikleşmiş, doğru strateji ve taktiğe, teoriye sahip bir parti olacak ve İşçi Sınıfının en bilinçli, en yiğit, en fedakâr, en yetenekli unsurlarını bağrında toplayacak. Böyle bir parti olmadan diktatörlük uygulanamaz, diyor. Disiplin de sağlanamaz, diyor.
Sovyetler bu açık öğütlere rağmen niye bunları dinlemeyip de bürokratizme ve çürüyüşe, çöküşe uğradılar?
Şundan; başka ülkelerin proleterleriyle, mücadeleleriyle sıkı ittifaka gireceksin, diyor Lenin.
Ama Sovyetler bunu terk etti. Kendi içlerine kapandılar, dünyadan koptular. Oysa devrimci hareket dünyada olanca coşkusuyla yükselişteydi. Dünyanın tümünün sosyalistleşmesine imkân sunan bir gelişmevardı. Ama Sovyetler bundan kaçındı. “Barış içinde bir arada yaşama” diye zırva bir tez ürettiler. Karşıdevrimci bir tez ürettiler. Emperyalistlerle barış içinde bir arada yaşanmaz. Yaşayamazsınız çünkü o doğası gereği saldırmak zorunda.
Bir de şu var arkadaşlar; savaştan, mücadeleden koptuğunuz anda durağanlaşma başlar, arkasından çürüme gelir ve arkasından bitiş gelir. Onun kaçışı yok.
O bakımdan bir ustura gibi her gün bilincinizi, inancınızı, kararlılığınızı, fedakârlığınızı, yiğitliğinizi bilemek zorundasınız.
Ve düşman karşısında direnmek zorundasınız hiç geri adım atmadan. Bir kere boyun eğdiniz mi, bir daha kolay kolay dik duramazsınız.