Burada toplanan şiirler Sovyet çağının (Leningrad Nazi Kuşatması) en karanlık saatlerinden birinde, Leningrad Nazi kuşatması sırasında yazıldı. Bu metinler onlarca yıl boyunca gizli kaldı. Bu yüzden oldukça sarsıcı ki, şiirlerin tür ve içerikleri, şairlerin endişe etmesi gereken özellikleri mi taşıyordu? Hem içerik hem de biçim olarak öylesine sarsıcıydı ki, aynı zamanda oldukça sert olan Sovyet sansürü yüzünden de, şairler bunları çağdaş okuyucular ile paylaşılamıyordu. Gerçekten bu şiirleri okuduktan sonra verdiğimiz tepki, sarsıntı, iğrençlik ve korkuyla yoğrulmuş bir saygı duruşudur.
“Gözleri ve kulakları olmayan kızıl bir adam vardı. Saçı da yoktu, bu yüzden ona gelişine güzel kızıl kafa deniyordu.
Konuşamıyordu çünkü ağzı yoktu. Burnu da yoktu.
Kolları veya bacakları bile yoktu. Midesi yoktu, sırtı yoktu, omurgası yoktu ve karın ve bağırsakları da yoktu. Hiçbir şey yoktu! Demek ki kim hakkında konuştuğumuzu bile bilmiyoruz. Demek istediğim, kimin hakkında konuştuğumuzu bile bilmiyoruz.
Bir daha onun hakkında konuşmasak iyi olur.”
Burada toplanan şiirler Sovyet çağının (Leningrad Nazi Kuşatması) en karanlık saatlerinden birinde, Leningrad Nazi kuşatması sırasında yazıldı. Bu metinler onlarca yıl boyunca gizli kaldı. Bu yüzden oldukça sarsıcı ki, şiirlerin tür ve içerikleri, şairlerin endişe etmesi gereken özellikleri mi taşıyordu? Hem içerik hem de biçim olarak öylesine sarsıcıydı ki, aynı zamanda oldukça sert olan Sovyet sansürü yüzünden de, şairler bunları çağdaş okuyucular ile paylaşılamıyordu. Gerçekten bu şiirleri okuduktan sonra verdiğimiz tepki, sarsıntı, iğrençlik ve korkuyla yoğrulmuş bir saygı duruşudur.
“Gözleri ve kulakları olmayan kızıl bir adam vardı. Saçı da yoktu, bu yüzden ona gelişine güzel kızıl kafa deniyordu.
Konuşamıyordu çünkü ağzı yoktu. Burnu da yoktu.
Kolları veya bacakları bile yoktu. Midesi yoktu, sırtı yoktu, omurgası yoktu ve karın ve bağırsakları da yoktu. Hiçbir şey yoktu! Demek ki kim hakkında konuştuğumuzu bile bilmiyoruz. Demek istediğim, kimin hakkında konuştuğumuzu bile bilmiyoruz.
Bir daha onun hakkında konuşmasak iyi olur.”