Küçük, siyah karabiber tanecikleri, uzun ince tarçın çubukları ya da zencefil yumruları aslında yüzyıllar boyunca dünya tarihinin önemli bir kısmını belirledi; olağanüstü zenginliklere, akıl almaz maceralara, acımasız kıyımlara sebep oldu; imparatorlukların kaderini değiştirdi, debdebeli kentler ve talihsiz sömürgeler yarattı. Venedik, Lizbon ve Amsterdam… Michael Krondl, belirli dönemlerde dünya baharat ticaretini elinde tutmuş olan bu üç kent üzerinden okuru lezzetli, eğlenceli ve meraklı bir yolculuğa çıkarıyor. Ortaçağ Avrupası'nda kuş sütünün eksik olmadığı abartılı ziyafetlerden Malabar sahillerinde cenneti arayışa, Büyük Veba Salgını'ndan Haçlı Seferleri'ne, Ümit Burnu'nun keşfinden Endonezya adalarının sömürgeleştirilmesine pek çok konuya değinen; sözü geçen kentlerin bugünkü yemek kültürü birikimine ve küreselleşen baharat ticaretinin günümüzdeki küçük sırlarına uzanan, lezzetli tarifler ve baharat rayihalarıyla dolu bir tarih anlatısı sunuyor.
Küçük, siyah karabiber tanecikleri, uzun ince tarçın çubukları ya da zencefil yumruları aslında yüzyıllar boyunca dünya tarihinin önemli bir kısmını belirledi; olağanüstü zenginliklere, akıl almaz maceralara, acımasız kıyımlara sebep oldu; imparatorlukların kaderini değiştirdi, debdebeli kentler ve talihsiz sömürgeler yarattı. Venedik, Lizbon ve Amsterdam… Michael Krondl, belirli dönemlerde dünya baharat ticaretini elinde tutmuş olan bu üç kent üzerinden okuru lezzetli, eğlenceli ve meraklı bir yolculuğa çıkarıyor. Ortaçağ Avrupası'nda kuş sütünün eksik olmadığı abartılı ziyafetlerden Malabar sahillerinde cenneti arayışa, Büyük Veba Salgını'ndan Haçlı Seferleri'ne, Ümit Burnu'nun keşfinden Endonezya adalarının sömürgeleştirilmesine pek çok konuya değinen; sözü geçen kentlerin bugünkü yemek kültürü birikimine ve küreselleşen baharat ticaretinin günümüzdeki küçük sırlarına uzanan, lezzetli tarifler ve baharat rayihalarıyla dolu bir tarih anlatısı sunuyor.